Anne Kafamda Bit Var & 12 Eylül Anıları Hakkındaki Yorumlar

Anne Kafamda Bit Var
Kenan Evren tarafından darbe olduktan sonra ki dönemin hava ve kara kuvvetleri komunatanları sayesinde bu kararı Kenan Paşa almasaydı darbe olmazdı ve kaçınılmaz olarak ülke daha kötüye giderdi yada tarih 12 EYLÜL olmazdı başka tarih olurdu her neyse darbeden sonra birçok sol düşünceli kişilerin örnek Tarık Akan gibi yeşilçama büyük katkısı olanlar bile ayırt edilmeden hücrelere ve sonradan hapislere gitmiştir.Tarık Akan'da bu kitapta kendi başına gelenleri güzel akıcı bir dille anlatmış Yol filmindeki zorlukları anlatmıştır keşke bu kadar yanlı düşünmeseydi ama bana göre bu kadar yanlı düşünmeseydi zaten Selimiye'ye gitmezdi.Yorum yazan diğer arkadaşlara şunları şöylemek istiyorum Tarık Akan gibi bir sanatçının bu olayları yaşamasında bir ülke ayıbı yoktur Tarık Akan gibi düşünce tarzı olanların sayesinde güzel vatanımız felaketin eşiğine gelmiştir ve dönemin öncelikle Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin sayesinde bu kararı Kenan Paşa almıştır ve ülke zorda olsa dönemde şüphelerde olsa huzura kavuşmuştur.Kitapyurdu'nada kitap okurlarını birarada buluşturduğu için ayrı bir teşekür ederim

tarık akan''ın hiçbir yazarlık güdüsüne kapılmadan tamamen yaşadıklarından derlediği bir roman.
kitabı okurken insan strese giriyor.hapis yaşamının nasıl felaket bir yaşam olduğunu hemen anlıyorsunuz.
beni en çok duygulandıran anlardan biri de tarık akan''ın başındaki bitlerden kurtulmak amacıyla kızgın su da kendini haşlamak zorunda kalışıydı.
çok duygusal bir kitaptı.

Kitap Tarık Akan’ın Almanya dönüşü, 1981 yılında havaalanında tutuklanıp siyasi şubeye götürülmesiyle başlıyor.Tutuklu geçen günlerden Selimiye Kışlasına kadar uzanan bir serüvende yaşadıklarını ve cezaevi koşullarını gözler önüne seriyor. Ayrıca Yılmaz Güney’ in de tutuklu olduğu bir dönemde türlü zorluklarla çekilen Yol filmiyle ilgili anısı da var yazarın bu kitapta. Dil ve anlatım çok yalın, bir solukta okuyorsunuz.İnsanın çektiği acı ancak bu kadar güzel anlatılır diyor ve yazarı kutluyorum.

Anne Kafamda Bit Var bence güzel ve akıcı bir dille yazılmış. Ayrıca ilginç olaylarla insanların görülmeyen yüzlerinde aslında neler yattığını anlatıyor.

Bir arkadaştan alıp okumaya başladıktan kısa
bir süre sonra kitabı yarıda bırakrım.Bu kitabın bukadar satmasını sadece iyi reklama
bağlıyorum.Hiç bir özelliği olmayan bir kitap.Hayatı biraz ilginç olan herkes alsın eline kalemi yazsın dursun. Yada ünlüyseniz
karalayın birşeyler gitsin.Yazık,kitap yazmak
bukadar kolay olmamalı .

Tarık Akan'ın bu ilk kitabında dili çok yalın geldi bana. Ama İlk kitap deneyimi olan bir kişiyide bu şekilde eleştirmeke doğru olmayabilir. Ben iyi niyetli bakmaya çalışsamda pek beğenmedim bu kitabı. Bana boşa vakit geçirmişim gibi geldi. Yinede harcanan bir emek bir zaman var. Başarılar diliyorum

Tarık Akan’ın popülaritesini artırmak için bu kitabı yazmış diyenlere kesinlikle katılmıyorum.Böyle bir yönteme başvurmasını gerektirecek bir şey yok bence.Düşünce suçlularının yargılandığı bir dönemde birçok yazar, düşünür sanatçı gibi Tarık Akan da o dönemleri yaşadı ve acılarını çekti.Bunu da anı niteliğinde satırlara döktü.İyi de etti bence. Bir kitabın zevkle okunabilmesi için ille de edebi bir değeri olması gerekmiyor.Şahsen çok kısa bir sürede elimden bırakmadan ve büyük bir zevkle okudum.Tüm kitapseverlere de tavsiye ederim.

Bu kitaba kötü diyenlere sadece şunu söylemek istiyorum; Tarık Akan en azından birşeylerin aydınlanmasında yardımcı olmaya çalışmış. Bu kitapta anlatım ve kalem zayıf olabilir ama şunu unutmamak gerekir Tarık Akan bir yazar değildir. Gördüklerini yaşadıklarını "en yalın" haliyle anlatmaya, paylaşmaya ve belkide yüreğini hafifletmeye çalışmış Tarık Akan... Güzel bir kitap okunmaya değer.

TARIK AKANIN TUTUKLANMASIYLA BAŞLAYAN KİTAP SAMİMİ VE GERÇEKÇİ ANLATIMIYLA BİR SOLUKTA HİÇ SIKILMADAN OKUNACAK BİR KİTAP 80 Lİ YILLARI MERAK EDENLERİN OKUMASI GEREKEN BİR KİTAP ÇÜNKÜ ÜNLÜ BİRİNİN BİLE NELER ÇEKTİĞİNİ OKUDUKTAN SONRA İNSANLARIN NELER YAŞADIĞINI DAHA İYİ ANLIYOR İNSAN

aynı konu üzerine yazılmış daha güzel kitaplar var şüphesiz.ama karşılaştırmamak lazım bence.sonuçta tarık akan da yazar değil.bence popülaritesi burada işe yarayacak ve feriti bulma umuduyla okuyanlar da kazara bile olsa bazı şeyleri görmüş olacak.siyasi görüş ne olursa olsun saygı duymak lazım.kitapta anlatılanlar gerçek ve gerçeklerin dile getirilmesi güzel.iyi ki yazmış

Tarık Akan'ın sanatçı ve oyunca kişiliğine saygın sonsuz. Ancak bu kitabını daha doğrusu yazar yanına biraz daha eleştirisel yaklaşımımı inkar edemeyeceğim. Elime alıp 3 saat gibi kısa bir sürede bitirebildiğim, basit bir kitap olmuş. Dönemin eziyeti aşikar, o kuşak, evet, hoşa gitmeyen olaylar yaşamış, Türk tarihine belki de ilerde ne geri kafalıymış dedirtecek günler yaşatmış ve de bir dönemin suçlu-suçsuz yok olmasına sebep olmuş. Bu noktada işin siyasi boyutuna daha fazla girmeden, konunun da daha eğitici olabileceğini düşünüyorum. Biraz basit kaçmış bir kitap... Bu benim nacizane fikrim, ama yinede okumak istiyorsanız keyifli okumalar...

Gerçek bir olayı anlatması ilk olarak ilgimi çeken bir kitap oldu.Tarık Akan 80'li yıllarda yasanan saçmalıkları haksızlıkları zulumeri harika bir sekilde anlatıyor.Ayrıca bunları anlatırken kendi hatalarını da hiç eksiltmeden aynen yazıyor.Sinema oyuncusu oldugu halde kitabında cok basarılı .Cok begendim ve okudugumada cok mutluyum.

tarık akan' ın yaptığı bir konuşma yüzünden tutuklamasıyla başlayan gözaltına alınma hikayesi, sorgulamalar, aşağılanmalar, dayaklar yani tüm hapishane işkencelerinin anlatıldığı bu kitap darbe döneminin büyük yanlışlıklarını ve yasadışılığını ortaya koymaktadır. kitabın ilk 50.000 baskısının gelirinin nazım hikmet kültür ve sanat vakfına bırakılması çok güzel bir düşünce..

Geçmiş yılların siyasi karmaşa döneminde, Tarık Akanın tutuklanmasıyla başlayan anı kitabı, yol filmi hakkında da bilgi vermiş. Yazarın çektiği işkenceler, hapishanelerin o günkü durumu akıcı ve çok canlı bir dille anlatılmış.

Bana bu kitap çok basit geldi. Bu tarz başka kitaplar da okuduğumdan belki de. Yine de Tarık Akan olduğu için kitabın içinde neler yaşamış diye merak ettim ve okudum. O sıralar yol filminin de vcdsini izlemiştim. Kitapta sahneler hakkında da fikir almış oldum.

tarık akan hayatının bir bölümününü bize samimiyetle aktarmış.
türkiyenin yurtdışında en büyük ödül kazanmış ama 20 sene yasaklı kalmış filmi olan yol'un hikayesini de bize bu kitapta anlatıyor.
darbenin bir ünlünün başından geçişini okumak istiyorsanız mutlaka bu kitabı okuyun diyorum.

Tarık Akan, tutuklamasından başlayarak yargılanmasına kadar olan hayatından bir bölümünü anlatıyor. Beğenerek okudum. İçinde gereksiz ayrıntı, fazla tasvir ve ağır edebiyat yok. Sanki konuşur gibi anlatmış yaşadıklarını. Keyifli, sürükleyici bir anı kitabı.

Çok sıradan bir kitap, hiç etkilenmedim, aksine çok sıkıldım okurken. O dönemde çok daha fazla acı çeken insanlar oldu. Filimlerin dışındaki gerçek yaşama hoş geldiniz Tarık bey..

kimse tahmin etmezdi belki türkiyenin en popüler sanatcısının bile ağır işkenceler görebileceğini. şimdi o günler çoook gerilerde kaldı. acaba bu kitabı piyasaya sürmekle tarık akan eski yaraları deşmek mi istedi yoksa o günlerin tekrar geri gelebileceğinimi söylemek istedi? zaman ayırılabilecek bir kitap...

Insanin tuylerini diken diken eden bir kitap.Okuduklarina inanmak istemiyor ve bu kadari da fazla artik diyorsunuz. kitap da en az yazari kadar populerligi hak ediyor bence..

İlk önce Can Dundar yazdı kitapla ilgili birkaç sayfa.. Böylece haberdar oldum Tarık Akan'ın yaşadıklarından. Bir solukta okunan, son derece yalın bir dille yazılmış bir "itirafname".Kitap Tarık Akan’ın Almanya dönüşü, 1981 yılında havaalanında tutuklanıp siyasi şubeye götürülmesiyle başlıyor.Tutuklu geçen günlerden Selimiye Kışlasına kadar uzanan bir serüvende yaşadıklarını ve cezaevi koşullarını gözler önüne seriyor. Ayrıca Yılmaz Güney’ in de tutuklu olduğu bir dönemde türlü zorluklarla çekilen Yol filmiyle ilgili anısı da var yazarın bu kitapta.O dönemde yaşananları bilmiyorum ama kitabı kesinlikle tavsiye ederim.

Ben bir şahsın kendi mesleği dışında bir mesleğe kendi ününü kullanarak atılmasına karşıyım. Ama Tarık Akan bu kitabında bu düşüncemi yıktı. Ele alındığı zaman bırakılmayan, hatta iddia ediyorum bir günde okunabilecek - ki ben 2,5 saatte okudum - bir kitap. Dönemin siyasi olaylarını 80 devriminin ülkemize zararlarını, hapishane hayatını anlatan yazar, akıcı anlatımıyla da beğenimi çekti. Öneriyorum...

çok merak etmiştim fakat meraklanacak kadar iyi bir eser değilmiş yalnızca 20 yıl önceki yaşanan sıkıyönetim karakollar ve insanların o anki haleti ruhiyeleri hakkında ip ucları veriyor...
yinede tebrik ederim....

Popülaritesini tekrar kazanabilmek için başvurabileceği en ucuz yolu seçmiş, tribünlere oynuyor.Kitabı yazarken kendi fikirlerinden ve yaşadıklarından ziyade, bilinen! şeyleri tekrarlamaktan öteye gidememiş.Bu kitap 12 Eylül öncesinde bile kimsenin ilgisini çekmezdi.öfffffff ..... çok sürükleyici!

demek ki sanatçılar da düşündüğü için sıkıntılar çekebiliyormuş.ama tarık akan biraz şanslı.şanslı olmayanlar da olabilir.

Valla çoğunuz çok komiksiniz. Cümleler bozukmuş, anlatım bozuklukları varmış, bilmem ne... Peki, cümleler bozuk olduğu için mi akıcı bu kitap?! Cümleler bozuk olduğu için mi bu kadar kısa sürede okudunuz?! Dedim ya, çok komiksiniz! Bence bu kitap, yazarım diye geçinen bir sürü adama taş çıkartırcasına temiz bir Türkçe ile yazılmış. Bravo diyorum Tarık Akan'a...

Ülkemizdeki bazı acı gerçekleri olduğu gibi yansıtan bir kitap.. Bu kitaba edebi olarak bakmamak gerekiyor bence... Ders alınacak bir kitap. Ülkemizdeki rüşvet, keyfi uygulamalar, ayrımcılık vb. konulara ışık tutan bir belge aslında.. ve bence içerisindeki bazı bölümler suç duyurusu niteliğindedir... bence okunması gereken bir kitap.

1980 askeri darbesinden sonra Tarık Akan’ın yaşadıklarını anlatan, benimse neden yazıldığını anlayamadığım bir kitap. Kitapta anlatılanlar zaten bilinen olaylar. Yazar yaşadıklarını kitaplaştırmış ama eserde fazladan bir şey yok. Edebi açıdan ise oldukça kusurlu. Kısaca yazar vaktini boşa harcamış.

Yılmaz Guney, Gani Ruzgar Şavata ve daha pek cok vatan haini damgası yemis oyuncularımızdan biri olan Tarık Akan yazdıgı ilk kitap olmasına ragmen cok iyi bir yazım tarzı yakalamıs bence.80 darbesi sonrası alnına vurulan damgadan dolayı yasadıgı zor gunleri yazıya dokmus.Mahkeme koridorlarını, havasız, rutubetli hucreleri ve ugradıgı ikinci sınıf insan muamelesini nasıl anlatabilir ki insan?"iste boyle anlatılır" diyor sevgili Tarık Akan! Yakın tarihimizle ilgili bir basvuru kaynagı olma niteligini de tasıyan bu kitabı herkese tavsiye ediyorum.…

Kırk yıl düşünsem aklıma gelmez Tarık Akan gibi bir sanatçının başında böyle şeylerin geçeceği. Vallahi kitabı okudukça sanki ben işkence görüyorum ama şunu öğrendim ki 80 darbesi sırasında komünistlerin çok büyük işkenceler altında kaldığını öğrendim. Bu kitapta o yıllarda yaşamanın ne zor olduğunu ve hayatta bazı noktaları dikkat çekmeme neden oldu.

tarık akan 'light' bir havada yazdığı kitap üzerine çok fazla çalışmadığı yapılan hatalardan anlaşılıyor. cümle bozuklukları bir tarafa, verilen bilgiler dahi bazı yerlerde birbiriyle çelişiyor. bir bütün olarak kitap hiç de bir dönemin tanıklığı gibi durmuyor. beni tek ilgilendiren kısmı, yol filminin çekim sürecine dair anlatılanlar oldu. zaten o kısım da kitabın içinde eklektik duruyordu. tabi bu kısımla ilgili yazılanların ne kadar doğru olduğunu da bilemiyoruz.

selam. benim gibi kitabı okuyan bir kaç arkadaşın eleştisisni okudum.güzel ama geçmişte yaşananların yarın veya daha sonraki yarınlarda başımıza gelebilecegini gözardı etmişler.buda ilginç:)? sn.tarık akana gelince pes yani bukadarıda fazla denebilecek şekilde bir kitap yazmış. yok uslubu garipmiş,yok söylentiler varmış,yok canım cümleler uzuzn kelimeler uzuzn:)) çok komik.anlayın arkadaşlar bu cesaret işi kaç kişi yaşadıklarını anlatabilmiş hemde sanatçı herneyse kenndinize iyi bakin aynada degil

Tarık akanın bu güzel kitabını okudum bu kitapla ilgili bazı söylentiler var kimileri olaylar abartılmış derken kimileri uydurma diyor ama ben kitabı okudum çok güzel bir kitap elime aldım ve bitirdim.Bitirdiğim zaman çok etkilendim ve olayları bir daha kafamdan geçirdim evet kitabı biraz yüzeysel yazmış ama eğer çok fazla ayrıntıya girse kitap akıcılığını kaybedebilirdi ve bence olayların akıcı bir biçimde anlatılması çok güzel ve etkileyici herkese tavsiye ederim.

Yazarın ilk deneyimi olması dolayısıyla bazı hatalar bulmak mümkün fakat bunlar büyütülecek şeyler değil.Tarık Akan 80 den sonra Almanya'da yaptığı bir konuşmanın içeriğinin, sağcı gaetelerin yanlı tutumları nedeniyle çarpıtılması sonucunda bir süre gözaltında kalmış ve daha sonra serbest bırakılmıştı. Sanırım o dönem içerisinde yaşadığı olaylardan çok etkilenmiş ve bunlardan kurtulmanın tek yolunu yazmakta bulmuş.Başarılı bir çalışma... okumanızı tavsiye ederim ayrıca kitapta YOL filminin yapımı aşamalarından da bahsediliyor...

Anne kafamda bit var.kitap sıtandart bir yaşam öyküsü.gerçekten çok hoşuma giden ve ilgiyle okuduğum bir kitap oldu.çünkü 80 dönemindensonra hapisten çıkanlar yaşadıkları hapis hayatını pek açıklama gibi bir girişimde bulunmamışlardı.bu göz alındığında gerçekten ilgi duyulacak bir kitap olduğunu düşünüyorum.insanaların antidemokratik bir ortamda nasıl bir yaşam sürdükleride çok rahat anlaşılabiliyor.görüş ve düşüncelerin emperyalizme(çıkarlara)uygun olmaması hayatlarında nasıl bir değişiklik meydana getirdiğinden bahsedilmesi ozamanın gerçeklerini göz önüne çıkarmak yönünden çok yaralı olduğu kesin.

Bir arkadaştan alıp okumaya başladıktan kısa
bir süre sonra kitabı yarıda bırakrım.Bu kitabın bukadar satmasını sadece iyi reklama
bağlıyorum.Hiç bir özelliği olmayan bir kitap.Hayatı biraz ilginç olan herkes alsın eline kalemi yazsın dursun.Yada ünlüyseniz
karalayın birşeyler gitsin.Yazık,kitap yazmak
bukadar kolay olmamalı .

Kitabı medya sayesinde çok merak ederek aldım ve okudum.Klasik bir hayat hikayesi niteliğindeydi. Ama kitabı klasiklerden ayıran yön, ülkemizde bulunan bir teşkilatın iç yüzünü ortaya döken bir kitaptı. Diğer bir yön ise insanların siyasi görüşleri yüzünden söylemediği ya da ima bile etmeye çalışmadığı bir konu ile ilgili sorgusuz sualsiz tutuklanması. Bu bir hayat hikayesi olduğu için çok etkilendim. Merak edenlere tavsiye ederim.

Okuyupta hiçbirşey bulamdığım kitaplardan biriydi.Bütün kitap boyunca birşey çıkıcak mı diye bekledim.Yazar uçaktan indi tutuklandı ve hep bildik olaylar düz ve basit bir şekilde anlatılıyor.Kitaptaki beni etkileyen şey YOL filminin çekimi sırasında yaşanan olaylar.Ama bunun için kitap alınır mı o başka.Medyanın sattırdığı bir kitap.