20. asrın başlarından itibaren başladığını söyleyebileceğimiz “Filistin Serhaddimiz”deki cihadımız 07 Ekim 2023’te Gazze’de yeni bir aşamaya girmiştir.İsrail Terör Teşkilatı’nın hiçbir ilke, sınır ve hukuk tanımayan zulmü, gaddarlığı, soykırım faaliyet ve cinayetleri de -başta ABD olmak üzere- Haçlı Emperyalizminin sınırsız desteğini de alarak en korkunç ve cani yüzüyle kendisini göstermiştir.
Meselenin esasının “tahrîfçi ümmet (başta Yahudiler, Siyonistler ve Hristiyanlar)” ile “inhirâf etmiş (dininin gösterdiği istikametten uzaklaşmış) ümmet” arasındaki mücadelenin yeni bir sahnesi olduğu açık bir gerçektir.
…Tahrîfçi ümmetin zulüm, gaddarlık ve her türlü iftira ve yalanlarının müşahhas abidesi “İsrail Terör Teşkilatı”nın geleceğinin olmadığını birçok bilim, fikir ve siyaset adamı ve kurmay asker açıkça ve kesin bir dille ifade ettiği gibi, Kur’ân-ı Kerim de bu terör teşkilatının kalıcılığının olmadığını açık bir dille ortaya koymaktadır.
Dininin dosdoğru yolundan “inhirâf etmiş bulunan ümmet”imiz, izlemekle yükümlü olduğu yoldan kısmen uzaklaşmış olsa da, “tahrîfçi ümmet(ler)”in yaptığı gibi dininin ana kaynağını bozmamış olsa da inhirâf etmesinin tarihî sonucu olan içler acısı mevcut halinden kurtulmak zorundadır.
İşte “son serhaddimizin son karakolu Gazze”deki mücadelemiz bize “inhirâf”ı bitirip yeniden asıl yolumuza girerek gerçek misyonumuzu kuşanmanın yolunu göstermektedir.