Emin Çölaşan'ın neredeyse 30 yılı bulan gazetecilik serüveninde, elbette eleştirilebilecek yanları vardır. Ancak bu kitapta yazılanlar, maalesef doğrudur. Bu kitapta yazılanlar, artık sadece adı 'Türk' kalan basınımız için, en dip noktayı temsil etmektedir. Özellikle kitabın gerçek kahramanı olan Ertuğrul Özkök, bu kitaptan sonra hala gazetecilik(!) yapmayı sürdürebiliyorsa, sanılandan daha da aşağılara düşmüş demektir. Para için, sadece ve sadece para için kendini ve değerlerini satabilenlerin dünyasında, Emin Çölaşan gerçekten takdiri hakediyor. Özellikle AKP iktidarının basına yönelik akıl almaz müdahalelerin yaşandığı bir dönemde, Çölaşan'ın onurlu duruşu, bu kitapla da tescillenmiştir.
(Yorumlarından anlaşıldığı kadarıyla kitabı okumayan bazı kişiler, Emin Çölaşan'ın bu kitabı neden daha önce yaz(a)madığını veya neden daha önce gazetesinden istifa etmediğini soruyorlar. Bu soruların cevabını Çölaşan kitapta veriyor. Bir zahmet alıp okusunlar.)