Yazarın emeğine saygı duymakla birlikte kitabın mesajını okuyucuya akesettirme noktasında zayıf kaldığını düşünüyorum. Yazar zaten baştan şartlanıp kafasında bir resim çizmiş ve dini metinlerde ve günlük hayattaki örf ve adetlerimizde gördüğü her simgeyi bu resmin parçalarını tamamlamak için kullanıyor izlenimi veriyor.Çoğu bölümde ilk önce iddialı bir giriş yapılıyor ancak bu iddianın detaylandırması yok. Sümerden bir tabletten veya kültten bir olgu alınıyor, modern zamanlardaki alevi geleneği içindeki bir ritüelle bağ kuruluyor. Tamam diyorsun ee, gerisi yok. "Sümeri anlamadan onu-bunu anlayamayız"kesinlikle katılıyorum, ancak içini doldurmasını bekliyorsunuz gerisi yok. Kutsal fahişenin çocuğunu babasına vermemesinden Kuran ve tevrattaki kısır kadın arasında bağ kuruluyor, doğrudur yanlıştır, ancak gerisi yok, analiz yok, az biraz ıspat yok, bağladığı konuların arası açık. Bu konu için Güngör Karauğuz'un "Adem'in Çocukları" kitabını şiddetle öneririm.