18. yy'da avrupa'da yaşanan burjuva devrimi sonrasında, işçilerin yine işçi kaldıkları ve eskisinden tek farkı olarak sömürülme dünyalarının kendilerince yaşadıkları yoksul-varoş mahallelerde, eti değil, kuru ekmeği bile zor kazandıkları fakir evlerinde, şükretmenin tek çare olarak görüldüğü yaşamlarında, bütün bunların avunması olarak, mahallelerindeki meyhanelerde kendilerini içkiye verdikleri bir dönemin bir bölgelik güzel bir kurgusu... tavsiye ederim, emile zola, 1800'lerin birkaç edebi temsilcisinden biri.