Dünyanın en popüler ve en çok satılan kitabı olan Komünist Manifesto'da tarih bilimine gizlenmiş, tarih bilimini son sığınak olarak kullanan liberal felsefe oradan atılır. Böylece tarih bilimi ilk defa bilimsel bir tutumla ele alınmaya dönük bir tutum geliştirilmiş olunur. Bu kitapta Marx ve Engels burjuva sınıfın gizlemeye çalıştığı sömürü "heyulası"nı açığa çıkarır. Şu kavramlar üzerinde durulur: sınıf karşıtlıkları, dünya pazarı, kapital. Burjuva sınıfı yönetici kurulu olarak "devlet". "Bencil hesabın buzlu suları", Hale taçlıdan ücretli işçiye, dünyaya soğuk kanlı gözle bakış, dünya edebiyatının doğuşu, "insan" suretli dünyanın yaratılması, siyasi merkezileşme, serbest rekabet, "bütünlükten yoksun yığın", iç savaşın nedenleri, burjuvazinin toplumla bağdaşmayan yaşamı ve "köle"sinin varoluşunu bile sağlayamayan yönetim acizliği, kişisel değil toplumsal bir güç olarak sermaye, sermaye ve ücretli emek karşıtlığı içindeki mülkiyete son verilmesi, burjuva sınıf tarafından ailesizlik ve fuhuşun dayatılması ve kadının üretim aracına indirgenmesi. Demokrasi savaşının kazanılması, kamu iktidarında siyasi niteliğin son bulması ve bir birlik olarak toplum, "hakiki ihtiyaçlar" yerine "hakikat ihtiyacı" koyan Alman filozofların Fransız edebiyatını yanlış anlaması ve toplumsal ilişkilere transendental gömlek giydirmeleri, hakim sınıflar ve devrim korkuları.