Bu kitabın, insana huzur verdiğini söylemem gerekir. Bu huzur, kişisel gelişim kitaplarındaki o gereksiz coşku değil de samimi bir yaşam sevinci ve aile sevgisi üzerine yazılmış, söylenmiş gibidir. Bizim ülkemizde, çoğu kurguda bile eksik kaldığını gördüğümüz bir samimiyeti şahsen gördüğümü belirtmeliyim.
Kendisi kitabın arka kapağında belirtildiği gibi gerçek bir profesördür ve şu an itibariyle bile kanserle mücadelesini sürdürmektedir (nihai günü beklemektedir demek daha doğru olur.). Mayıs ayı itibariyle pankreasındaki kanser, göğsüne ve akciğerlerine de sıçramış durumda imiş.
Gerçekten kötü günler geçirdiğimi zannettiğim bir anda bu kitabı okudum. Kitap, içimde ve aklımda farkından olmadıklarımın uyanmasına vesile oldu. Gözümde büyüttüğüm ne varsa, aslından birer hiç olduğunu ve en önemli şeylerin zaten etrafımda olduğunu ve bu yüzden (aslında) çok zengin birisi olduğumu hatırlattı bana. Büyük bir ihtimalle de, öyle umuyorum ki, bu durumun etkisi kısa bir zaman da sürmeyecek.
Kendisini işinde, arkadaşlarında, sevgilisinde, yaşamında sıkıntıda görenlere ve çıkış yolu aramaktan kafaları çıkan herkese bir mola mahiyetinde bu kitabı tavsiye ediyorum.