İkna Odası Hakkındaki Yorumlar

Kadın hakları diye her fırsatta feryad edenlerin, hemcinslerini kendi dünyalarına hapsedilmesi zulmüne sessiz kalmalarına ve bu tür yasaklar için yeni açılımlar getirenlere göndermeler yapan bir roman...

Müslümanları epeyce uğraştırmış ve hayli sıkıntılar yaşatmış bir mevzu başörtüsü mevzuu. Yıldız Ramazanoğlu da meseleyi roman bütünlüğü ile ele alıyor. 15-20 yıl önce bu milletin kız evlatlarını başlarını açarak okumaları için üniversitelerde ikna odaları kurulmuştu. Mevzunun can yakıcı tarafını anlatan bir roman İkna Odası. Hakkında yazdığımız bir yazı da vardır.

28 şubat dönemindeki ikna odaları gerçeğini yaşayan bir kişinin etkilenimleri olarak anlatan bir eser, ama bana sığ geldi, pek bir şey katmadı..

Kitap siyasi eksenli olduğu için içeriği hakkında yorum yapmayacağım. Sadece teknik olarak daha iyi olabilirdi diyorum. En azından hikaye biraz daha sağlam bir zemine oturtulabilirdi.

kitap beklentilerimi pek karşılamadı, daha akıcı bir roman bekliyordum, kitapta geçen şeyleri( baş örtüsü yasağı, okulu bırakanlar, okuma, toplumda yer edinme niyetiyle açılanlar vs) yaşayan, gören bir insan olarak daha coşkulu bir anlatım beklerdim. ince bir kitap ama ben okurken zorlandım. olaylar değil de durumlar, kişilerin duygu ve düşünceleri uzun uzun anlatılmış.

yazarın diğer kitaplarını da severek okumuştum..ışık bahçeleri de aslında yıllar önce okuduğum ama nedense gördüğümde tekrar okumak isteği uyandıran nadir kitaplardan biri oldu benim için..herkese tavsiye ederim...

Kitap konu olarak ilgi çekici fakat, çok akıcı bir dili yok. Hatta okurken sıkıldığımı da söyleyebilirim...

bu ülkede kendince ve islami bir adım atmak isteyen her kadının önüne çıkarılan ,her genç kızın kalbinde yarıklar açan ve bir sorun haline getirilmiş başörtüsünün etrafında başörtülü kardeşlerimizin yaşadığı ikilemleri,önlerine çıkan seçenekleri gözler önüne seriyor.Özellikle bu yasaklarla hayallerimizi yıkanların kızlarının okumasını ve empati kurmasını isterim. gerçekten çok gerçekçi olmuş,okurken "işte ben" diyebileceğim kadar gerçekçi..Teşekkürler YILDIZ ABLA.

acıları kaleme dökmek bu olsa gerek. gayet üzücü ve sıkıntılı bir sürecin ve o süreci bilhassa yaşayan kızlarımızın sıkıntıları roman havasında ama gerçek bir şekilde yansıtılmış. insanı derinlere keşkelere geçmişe götüren bir çalışma.

İkna odaları sadece üniversitelerde görülmedi,başımızı örtmeye başlamamızla başlıyor hikayemiz,çevremiz tarafından ikna edilmeye çalışılıyoruz hep,Aman ne olacak açıversen diyerek başlıyor, gelecek kaygıları,kariyer masalları,hizmet gerekçeleri(!)...ile devam ediyor ikna seansları.Nihayetinde hepimiz kendi yolumuza akıyoruz,kimimiz başını açmayı tercih ediyor romandaki Nuran gibi,kimi peruk takıyor Seher gibi ve az bir kısmımızda vazgeçiyor gelecek rüyalarından Nermin gibi.Hepside yıkıcı ve zor kararlar..Yıldız Ramazanoğlu'da hepimizin tek tek içine bakmış,ve kalbimizin acılarını yazmış..Ve verdiğimiz bu kararların bizi nerelere götürdüğünü gözler önüne sermiş..Anlamak ve bu acıların neresinde durduğunu görmek isteyen herkes hikayemizi okumalı..Ülkemde özgür olabilmek temennisiyle..

kitap değişik bir anlatım tarzıyla yazılmış tam olarak o günleri yansıttığını düşünmesem de fena değildi..

çok değil daha 5,10 yılllık utancımızın sembolü ikna odaları günümüze ince bir bakış sağlıyacağına inanıyorum. dikkat ve tespitleri çözerek okumanızı tavsiye ederim.

Ancak öfkeyle açıklanabilecek rezilliğin edebiyatla sunulmuş şekli olan kitap sizi uzaklara götürüyor ve bakış açınızı değiştiriyor..

Mükemmel karşılaştırmalar ve zahirin süslenerek sunuluşu..Her görüşten insanın açıp "bunlar ne hisseder" diyerek okuması gerekir..

Kendi varoluş hakikatleri ve gelecek kaygıları arasında bir seçim yapmaya
zorlanan kızların hayatlarına yakından bakılan kızların üniversite
önlerinde başörtüsü ile yaşadıkları sıkıntıları kısa ve öz olarak anlatan,
onların yaşamına ışık tutan gerçek bir hikaye ayrıca uygun fiyatı ile
verdiğiniz ücret boşa gitmeyecekti ilgi ile okuyacaksınız"

İkna odaları sadece üniversitelerde görülmedi,başımızı örtmeye başlamamızla başlıyor hikayemiz,çevremiz tarafından ikna edilmeye çalışılıyoruz hep,"Aman ne olacak açıversen" diyerek başlıyor, gelecek kaygıları,kariyer masalları,hizmet gerekçeleri(!)...ile devam ediyor ikna seansları.Nihayetinde hepimiz kendi yolumuza akıyoruz,kimimiz başını açmayı tercih ediyor romandaki Nuran gibi,kimi peruk takıyor Seher gibi ve az bir kısmımızda vazgeçiyor gelecek rüyalarından Nermin gibi.Hepside yıkıcı ve zor kararlar..Yıldız Ramazanoğlu'da hepimizin tek tek içine bakmış,ve kalbimizin acılarını yazmış..Ve verdiğimiz bu kararların bizi nerelere götürdüğünü gözler önüne sermiş..Anlamak ve bu acıların neresinde durduğunu görmek isteyen herkes hikayemizi okumalı..Ülkemde özgür olabilmek temennisiyle..

Başörtülü öğrencilerin düşünceleriyle var olma ve kendilerini ifade etme sürecinde yaşadığı zorluklar anlatılmış.
Yanlış politikalar eleştirilmiş.
Okunması gerekli bir kitap