ebucem kardeşimize aynen katılıyorum.. Bu kitap gayet taraflı bir anlatıma sahiptir.. Muhammed b. Hanefiyye, İmam Hüseyin'e akıl(!) vermekte ve tavsiyelerde bulunmaktadır.. En ilginç bulduğum yerlerden birisiydi bu, kitapta.. İmam Hüseyin'in babası, seçimle işbaşına geldiklerini söyleyenleri eleştirirken, imamet ve hilafetin Resullah tarafından ilanı ve Allah c.c tarafından tayininden sonra, İmam Hüseyin kendi makamını ve konumunu bilmiyor muydu ki burada İmam Hüseyin'in maksadı ''Seçim düzenine'' geri dönülmesi olarak aktarılıyor? İmam Hüseyin, kendi ağırlığını ve makamını önce dedesinden sonra babasından almaktadır.. Bu kitaba göre ise İmam Hüseyin, çiğnenen dini hükümlere, izlenen şeytani siyasete karışmayarak elini ayağını her şeyden çeken (ya da çekmesi gereken) , ''başa kim gelirse gelsin yeter ki seçimle gelsin'' mücadelesi veren pasif bir kimlikle anlatılıyor.. Onun mücadelesi, çoğunca zaten koltuk mücadelesi olarak anlaşılmak istenmektedir.. Ama onun mücadelesinde İslami hükümlerin alenen çiğnenip, nefsaniyetin siyasete sürdüğü hükmü bertaraf etmek için başını verdiği gerçeği ise görülmek istenmemektedir.. Falan filan bir zulüm yapınca kötü, sahabeler ve sahabe oğulları cürümler yapınca iyi gibi aktarmak rezaletin ve adaletsizliğin en acısıdır.. İmam Hüseyin'i yahudiler, hıristiyanlar, müşrikler katletmedi, eli Kur'an'lı, güya namazlı niyazlı sahabe ve onların evlatları katletti.. Sahabelere gelince neden gerçekleri adamakıllıca yazmıyor kitaplar? Hüküm, onlara gelince değişiyor mu? Allah c.c tüm sahabelerden razı olsun değil mi neticede?? Bunu deyin, çıkın işin içinden..