Eserin çevirmeni Yiğit Yavuz söylemiyle bu kitap London’un ‘hayatı, sanatı ve dünya görüşüne’ derleme bir şekilde eğilen kısa bir bakış.
•
Gemicilik, altın arayıcılığı, boksörlük, maden işçiliği, gazetecilik, sosyalist eylemler ve yazarlık. Neler neler. Ve hepsinde gözettiği bir nokta vardı. Emek:
“Emeğin itibarı, benim için dünyadaki en etkileyici şeydi.” (s.40)
•
‘İşçi sınıfının içinde doğmuş ve en alt tabakadaydım’ diyor. Yine devam ediyor ‘yükselmem gerekliydi, oyunu kuralına göre oynamak’
Peki şu cümleleri:
“Sonraları, beynin de para eden bir şey olduğunu öğrendim. O da kaslardan farklıydı. Beynini satan bir insan, elli ya da altmış yaşında en iyi dönemini yaşıyor ve fiyatı her zamankinden daha yüksek oluyordu.”(s.25)
Galiba yazarlığa tam anlamıyla odaklanması da bu yıllarda olmuştu.
•
“Zaman! Zamanın yokluğundan söz ettiğiniz zaman, onu müsrifçe kullandığınızdan söz ediyorsunuz demektir.”(s.103)
•
Muazzam bir derleme var elinizde.