İstanbul’un fethinden yaklaşık 100 yıl sonra, duraklama devrine girildiğini gözlemliyoruz.
Demek ki, başarı ve güç bir rahatlık, rehavet dönemini ateşlemiş gibi görülüyor.
İşte bu kitap, bu dönemde, Celali isyanları ve devamında gelen diğer güçten düşürücü ayrılıkları, nedenlerini ve sonuçlarını irdeliyor.
Nereden, nasıl, niçin düştüğümüzü bugün iyi tahlil edebilirsek, 100 yılda bir tarihin aynı içerikte tekrar etmesini önlemiş oluruz.
Ekonomik, idari ve toplumsal yapının zayıflaması, Celalî isyanlarına zemin hazırlamıştır.
BU çeteleşme yönetimin baş belası olmuştur. Anadolu’da, “celallenmek” deyimi de buradan gelmektedir. Ticaret kervan yollarının başka yöne kayması ve fetihlerden gelen ganimetlerin kesilmesiyle, duraklama dönemine girilmiştir.
Devlet zorda kalınca vergi yükünü artırmış, üretemeyen ve vergi ödeyemeyen halk da zorunlu olarak başka yerlere göç etmiştir.