Savaşın yersizliği, saçmalığı, insanı insanlıktan uzaklaştırıcılığı ve ölümün eşitleyiciliği... Savaşla yok olan hayaller, aşınan, sarsılan insanlar ve insanlık... Bir ülkenin Arnavutluk'ta ölmüş, öldürülmüş askerlerinin kemiklerini ülkeye getirmesi için bir generalle, bir rahibi Arnavutluk'a göndermesiyle başlar kitap ve insanları, savaşları, insanlığı sorgulamalarla devam eder. Ölen askerlerin günlükleriyle, aşklarıyla insanı kendine çekiyor kitap. ‘’İnsanı ruhunun derinliğinde değil de toprağın derinliğinde arayan’’ zihniyet(ler)in trajikomik röntgeni bir nevi kitap. Okuma devam ederken yazarın penceresinden Arnavut kültürünü ve toplumunu da tanımış oluyoruz. Biz, ‘’ölü bir ordunun generali’’ mi, yoksa savaşan bir ordunun generali olmayı mı yeğlerdik. Daha birçok zor sorunun cevabını bulabileceğiniz bir kitap. Okunmalı mı? Kesinlikle evet.