Kitapta, Tutankhamon’un mezarını bulan Howard Carter’ın gerçek yaşantıları anlatılıyor. Başlangıçta mesleğe nasıl başladığından ve ilerlediğinden, başından geçenlerden, çalışmaları sırasındaki düşüncelerinden vs. bahsediliyor. Bir noktadan sonra eskiye ait bir elyazmasından yola çıkılarak birtakım hikayeler, efsaneler anlatılmaya başlanıyor. Başta oldukça ilgi çekiciyken ilerleyen sayfalarda içinden çıkılamaz bir keşmekeş halini alabiliyor çünkü bu hikayelerin içinde başka başka hikayeler de anlatılıyor. Bir an geliyor tüm hikayeler birbirine karışabiliyor. Kitabın sonuna doğru hikayeler bitiyor ve Carter’ın mezarı buldukları ana dönüyor. Fakat sanılanın aksine mezarla ilgili pek bir şey anlatılmıyor; mezar bulunuyor ve kitap bitiyor.
Tavsiye eder miyim konusunda olumsuz bir yönlendirme yapmak istemem, karar sizin…