Aydemir'in Anadolu bozkırlarında, savaş koşullarında koyu bir Turancı, Türkçü olarak başlayan hikayesinin, Sovyetler ile kesiştiğinde nasıl Devrimciliğe döndüğünü, akabinde son evre olarak kendi memleketinde Devletçilik ile bu devrimciliği harmanlayarak ilerlediğini ve sonlandığını kendi ağzından, kendini eleştirmekten sakınmadan okuyabildiğimiz harikulade bir eser.
Bu eserde Anadolu'nun yokluğunu, bugüne kadar taşınmış olan Rumeli göçmenlerinin adapte zorluklarını, Atatürk devrimlerinin birçok noktada astları tarafından yeterince benimsenemediği için nasıl yalnız kaldığını ve boğulduğunu bu eserde bulabilirsiniz. Bu topraklar üzerine samimi bir değerlendirme okumak isteyen, gerçeklerden kaçmamak isteyenler için mutlaka okunması gereken bir yapıt.