Hiç İçin Metinler Hakkındaki Yorumlar

Yokluk, hiçlik üstüne zihni zorlayıcı bir kitap.

dili ağır, fakat buna rağmen bazı pasajlar çok etkileyici derinlik içeriyor

Elimizdeki kitap iki bölümden oluşuyor: ''Uzun Hikayeler'' başlıklı birinci bölümde, evsiz kalan bir insanın veya birden fazla bazı insanların hikayeleri var. '' Hiç İçin Metinler'' başlıklı ikinci bölümde ise yazar, rüya görürken veya görmezken, uyuyorken veya uyanıkken, sarhoşken veya ayıkken, aklı karışmış iken veya aklı selim iken düşündüğü veya yazdığı; varoluşun gerekliliği veya gereksizliği meselelerinin veya insanların yaşam tarzlarını eleştirme telaşelerinin veya herşeyin bir yanılsama olup olmadığı meraklarının veya bilginin kaynağının ne olduğu fikirlerinin veya doğru bilginin mümkün olup olmadığı polemiklerinin veya ölümden sonrası hikayelerinin ve bunlar gibi muhtelif komplikasyonların bulunduğu metinlerdir.

Muazzam bir kitap. Anlamak için uğraştıran sizi tatlı tatlı yoran nefis bir kitap.

Beckett'in oyunları gibi,hiçliğe yazdığı uzun uzadıya yazılar.

Beckett muazzam bir yazar.Hic için yazan bir yazar

okurken çok yoruyor kafayı, ama çok başarılı

okurken zorlandım pek beğendiğimi de söyleyemeyeceğim.

Beckett'in beyin yakan metinlerinden bir diğeri. Kitapta uzun öyküler ve hiç için metinler bulunmakta. Bu uzun öykülerin Üçleme'den önce okunması akıllıca olur, zira (az bir derecede de olsa) birer prototip işlevi görmekteler. Hiç için metinleri okurken ise dikkat edin Beckett'in o neresi olduğu pek ayrımsanamayan karanlık evreninde kaybolabilir, ansızın kendinizi anlamsızca çok sevdiğiniz bir iskemle yahut şapkayla başbaşa bulabilirsiniz. Edebiyatı kendi silahıyla vurmuş bir postmodern: Samuel Beckett.

Çok yorum gerektiren bi eser. Okurken zorlandim.

Backett’i anlamak zor okumaya değer ama .)

Anlaşılması zor bir kitap ama okunmaya değer

Okunması zor ama muazzam.

Bir samuel beckett mucizesi. Okunması zor ancak çok iyi.

Samuel Beckett muhteşem bir yazar fakat okuması çok zor yazarlardan. Kitap bittikten sonra rahat bir nefes alıyorsunuz.

Samuel Beckett,yine pesimist ve yine nihilist olarak karşınızda.Kitap bağımsız dört hikayeden oluşuyor.Ancak bu farklı hikayeleri okurken aslında aynı hikayeleri okuduğunuzu göreceksiniz.

öykülerine diyecek karekterler birbirlerine benzeyen az bulunur tam manasıyla meczupda diyemeyeceğimiz türden insanlar. yok fakat kitabın ikinci bölümündeki metinler çok anlaşılmaz.yazarın metinleri yazarken ifade etmek istediğini okuyucunun aynı manayı verceğini düşünmüyorum,hatta "hiç" mana veremeyeceğini düşünüyorum.

tamamen benliksiz bir kişilik, bir matematikçinin kurgulayabileceği ölçüde soyut, okurken en ufak bir sapmayı kaldırmayan bir kitap.

Yazarın okumaya kalkıştığım ilk kitabı... Gerçekten yokluk, hiçlik üstüne zihnimi zorlayıcı bir kitap. Çabasız, umursuz, duygusuz, yaşamı sadece nefes alıp-vermeye indirgeyen kahramanlar... Varlık aleminde yokluk... Benim gibi realist bir insanı çok zorladı, boğdu doğrusu...

Bir Beckett anti-kahramanının özellikleri :

1. Hiçbir şey için hiçbir çaba göstermez (buna değecek birşey yoktur çünkü)

2. Çaba göstermeksizin eline geçenlere ya da zaten elinde olanlara (vücudu, usu, dünya vs..) değer vermez. (buna da değmez çünkü)

3. Acıdan kaçmak dışında bir amacı yoktur (ki bu kaçış için bile 1.maddeyi çok fazla zorlamaz)

4. Yaşamak için de ölmek içinde nedenleri yoktur, böylece absürdü doğururlar (hiçbir neden olmamasına rağmen gerçekleştirdikleri eylemler absürd görünür ya da)

Hiç metinler ve uzun öyküler'de anti-kahramanlar ve dünya arasında bir savaş vardır. Dünya saldırır, anti-kahraman umursamaz.

Gebe kaldığını iddia eden bir fahişeye (bebek tekmeler savurmaktadır) yanıtı şöyle olur bir anti-kahramanın : "eğer hoplayıp duruyorsa benden değildir."