hikayede aşılması çok zor bir eşik olarak karşımıza çıkıyor ömer seyfettin. sade, akıcı, olgun ve derin hikayeleriyle kendi fikir dünyasını insanlara açıyor. onu okudukça bir ülkenin serencamını ve bir aydın sınıfının mantığını anlayabiliyorsunuz. inkırazın eşiğinde duran bir memleket için (doğru veya yanlış) milliyetçiliği esas alarak bir çıkar yol sunmaya çalışıyor. aynı zamanda balkanlarda yaşanan katliamın, acıların izlerini görüyorsunuz hikayelerinde. insanı güldüren, neşelendiren birçok hikayesi olmasına rağmen balkanları anlattığı hikayelerin hepsi acıyla, hicretle, kanla doludur. milliyetçiliğin çıkar yol olmadığını, hatta bizi hiçbir yere çıkarmadığını, düştüğümüz çukuru daha da derinleştirdiğini zaman gösterdi. yine de onun söylediklerine kulak vermeye mecburuz.