Ölü Ozanlar Derneği Hakkındaki Yorumlar

Güzel ve belki de şiire ilk adımlarımin kaynağı...

Kitap bana lisede sevdiğim bir arkadaşımın doğum günü hediyesi olarak gelmişti ve çok severek okudum. Gençlik yıllarında yatılı okulda okuyan bir gurup gencin okula yeni bir öğretmen gelmesiyle değişen hayatları,görüşleri,fikirleri konu edilmiş.Kitaptan uyarlanan filmi de tabi ki çok erken aramızdan ayrılmasına yürekten üzüldüğüm sevgili saygıdeğer oyuncu Robin Williams'ın başarılı oyunculuğu sayesinde bence kitaptan uyarlanmış filmlerin en başarılısı olduğunu düşünüyorum. Benim için çok değerli ve çok anlam ifade eden bu kitap,kitaplığımın baş köşesindedir...

Beni de etkileyen bir kitap oldu edebiyatı seven bir kişilik olarak bende de ölü ozanlar derneği gibi bir dernek kurmak ihtiyacı oluşmasını sağladı kitap bir de arkadaşlık bağının güzel bir şekilde sergilendiği bir kitap kitaptaki gibi birbirine bağlı edebiyatı ve bir şeyler paylaşımında olan arkadaşlar canlandı hayalimde çok etkileyici olmasa da bir şeyleri onunla içselleştirmemizin nedeni kendi hayatımız da yaşadığımız eksikliklerin etkisinin de olduğunu düşünüyorum ben de bu paylaşımların olabileceği arkadaşlık ortamı kurmak isterim kısaca

Gününü Yaşa! “Ormanın içinde kesişen iki yol vardı ve ben en az ayak izi olanı seçtim. İşte farklılık budur.”

Sıra dışı bir öğretmen ve onun etkisinde kalan yedi öğrencinin yaşadıklarını anlatıyor. Bir mesajı ise: Gününü Yaşa! “Ormanın içinde kesişen iki yol vardı ve ben en az ayak izi olanı seçtim. İşte farklılık budur.” Okulun (veya kitaba göre günlük klişeleşmiş hayatın) dışında da bir Dünya vardır ve o Dünya başka bir ifadeyle “gün” yaşanmalıdır.

Hem filmini izledim hem de kitabını okudum. Lisede Edebiyat dersinde okunan şiirleri ve öğretmenin idare ile mücadelesi ve bunun filmlere konu olması mükemmel bir olay. Kurgusu ve okuduktan sonra bırakacağı mirası çevrenizdeki herkese dağıtmak isteyeceksiniz.

Kitabı okumak okuduktan sonra pek çoğumuz böyle bir dernek kurmak istemişizdir. Bu da kitabın amacına ne kadar çok ulaştığının göstergesi olmalı. Oldukça hoş bir kitaptı. Hızla okudum.

ilginç bir kitap. okula yeni gelen, sıradışı bir öğretmenin kalıplar içindeki öğrencileri şaşırtmasıyla başlıyor ve sonuna kadar da şaşırtmaya devam ediyor.

bir öğretmen tavsiyesiyle okuduğum ve sonunun beni ciddi anlamda duygulandırmasına şaşırdığım çok hoş bir kitap.. carpediem..

edebiyat, şiir ve tiyatroyu seven ve ilgi duyan herkesin okuması gerekiyor. gerçekten güzel bir kitap...

Edebiyatın, şiirin ve tiyatronun insanlar üzerindeki olumlu etkilerinin bir kez daha görülebildiği, herkesin okuması gereken bir kitap.

her başladığımda "bu sefer bitireceğim" diye elime alıp daha sonra sıkılıp geri bıraktığım bir kitap. filmini de izlemedim. çekici gelmedi bana.

bu kitap daha önce okuduğunuz diğer kitaplardan çok daha farklı olacak. hayallerinize bir adım daha yaklaşacak, onları ertelememeyi öğreneceksiniz. defalarca okuduğum halde her defasında kendime yeni bir şeyler kattığım, küçük ama özünde kocaman, bir şaheser bir başyapıt. her insanın en az bir kez okuması gereken ve her kütüphanede bulunması gereken olağanüstü bir edebiyat klasiği. ayrıca aynı adı taşıyan filmini de görmelisiniz. kitapların sinemaya uyarlanması her zaman hayal kırıklığına yol açar fakat bu öyle değil. ne okuduysanız filminde de onu bulacaksınız.. etkilenecek, derinden sarsılacaksınız...

insanların içindeki edebiyat sevgisinin çok derinden geldigin anladım bu kitabı okuyunca,sıkıcı bir okul hayatının nasıl güzelliklere yol aldıgını gösteriyor..edebi okumalarını nasıl kıskandıgımı söylemeden edemiyecegim..okuyun derim..

kitapta todd anderson ve sınıf arkadaşlarının hayatlarının okula gelen ingilizce öğretmenleri bay keating ile değişmesi anlatılıyor.
bu arkadaş grubu önceden kurulmuş olan ölü ozanlar derneği'ni tekrar canlandırıyorlar.özgürlüklerini kazanma hevesleri yüzünden başlarına gelmeyen kalmıyor...

İŞTE KİTAP BU hayatımda okumuş olduğum üstelik defalarca okumama rağmen o ilk okumamdaki heyecanı hep yaşatan bir kitap geleneksel eğitimin çöküşü insanın yaşamı üzerine ailelerin yaptığı baskının insana nekadar büyük acılar yaşattığının açığa vuran bir eser bu kitapta kendimi buldum kitabın içinde kayboldum ve en önemlisi şimdi öğretmenlik okuyorum ve bu kitap sayesinde bu mesleği seçtim ve nasıl bir öğretmen olmam gerektiğini kendime söyledi BU KİTAP BENİM HAYATIMIN KİTABI

Bu çarkı döndürmekte ısrar eden köleci zihniyet herkesin rolünü belirlemiş ve gerekli bilgileri hazırlayıp kitaplara koymustur. Ama köleci eğitimin başarıya ulaşması için kölelerin itaat etmesi gerekmektedir. İtaat etmeyenler ya cezalandırılır ya da kulüpten uzaklaştırılır. Böylesi bir baskı ortamını, ancak Bay Keating gibi başını dik tutabilen, tutkularının peşinden gitmekten korkmadığı için gerçek yaşamın farkına varabilen ve onu anlamlandırıp paylaşabilen yaratıcı kişilikler değiştirebilir. Özgürlük te bu değil midir zaten? Kendi farkına varıp yaşama başlamak ve paylaşmak…

etkileyici... türk eğitim sisteminde bunalarak okuyan bizler böyle bir öğretmenin varlığına ne kadar ihtiyaç duyduk değil mi?? işte kitabın çok sevilmesinin satılmasının sebebi burda... dediğim dedik öğretmenler, diktatör ebeveyler ve arada yaşam savaşı veren gençler... hayatın ta kendisi... mutlaka ama mutlaka okunmalı...

N.H.Kleinboum yazdığı bu kitap : Sıra dışı bir öğretmen ve onun etkisinde kalan yedi öğrencinin yaşadıklarını anlatıyor. Bir mesajı ise: Gününü Yaşa! “Ormanın içinde kesişen iki yol vardı ve ben en az ayak izi olanı seçtim. İşte farklılık budur.” Okulun (veya kitaba göre günlük klişeleşmiş hayatın) dışında da bir Dünya vardır ve o Dünya başka bir ifadeyle “gün” yaşanmalıdır...

Bu kıtap benım bugune kadar okudugum kıtaplar arasında en ıyıler arasına gırmeyı basarmıs bır yapıttır.Kitapta verilen mesajlar dogru anlasildigi takdirde cok ogretici bir kitap oldugu soylenebilir.

"Günü Kaybetme"
Bay Keating öğrencilere ne öğretiyor?Ya da Bay Keating okuldan atıldıktan sonra derse gelen o adam niçin ilk olarak onun yırttırdığı sayfayı açtırmak istiyor?Harika rol yapan o çocuğun tiytrocu olmasını engelleyerek katili olan kim?
Bu kitap herşeyi sarsan bir kitap.İnsanları uyutan bir eğitime sıraların üzerine çıkarak başkaldıran bir kitap.İstermisiniz M.E.B. her öğretmene hediye etsin bir tane.Cesaret edemez mi dediniz.Niye ki!?

"Carpe diem" bugünü yaşa, hayatımızda benimsememiz gereken en büyük ilke. Bu kitap beynimizi özgürleştirmeyi öğretiyor, ayrıca ideal eğitim sisteminin örneğini gösteriyor. Öğrencilerle Bay Keating'le ilişkisi de örnek bir ilişki. Eğitim sistemimizin bu kitaptan nasiplenmesi dileğiyle...

Bir çırpıda bitiveren çok hoş bir kitap.Arkadaşlık,sevgi gibi kavramları hala öğrenemediyseniz mutlaka okuyun.Ayrıca kitabın sonu da çok hüzünlendirici.

işte genç neslin okuması gereken, arkadaşlığı ve insanların birbirine saygısını anlatan önemli bir kitap özellikle şiirin hayata ve kişiliklere yön verişi hoş bir anlatım tarzıyla vurgulanıyor ama kitaptaki dostluğun, arkadaşlığın ve sevginin buluşması gerçekten örnek alınması gereken duygular mutlaka okunmalı

Özellikle lise öğrencileri için harika bir kitap. Okuyanların da kitaptaki öğrenciler gibi arkadaşları olmasını ve de kitabın kahramanı; Öğretmen Keating gibi bir öğretmenleri olmasını istediklerinden eminim. Çok yararlı bir eser bence mutlaka okunmalı....

Sekiz arkadaş Welton Akademisi’nde okumaktadırlar. Welton akademisi’ ne buradan mezun yeni bir İngilizce öğretmeni gelmiştir. Bu öğretmen,çocuklara ilk dersinde “Bu günü yaşamalarını” söyler. Çocuklar bu İngilizce öğretmenini çok severler. Bir gün yemekteyken bu öğretmenin okul yıllığını bulurlar. Okul yıllığında Ölü Ozanlar Derneği’ nin üyesi olduğu yazmaktadır. Çocuklar, öğretmene bu derneğin ne anlama geldiğini sorarlar.

Öğretmen her gece herkes uyuduktan sonra bir mağarada şiir okuduklarını söyler. Bu arada oyunculuk seçimleri başlamıştır. Neil Perry de buna katılmak istiyordur. Fakat babası ona izin vermiyordur.

Babası onun kimya mühendisi olmasını istiyordu. Neil Perry babasının ağzından okula bir izin mektubu yazar. Oyunculuk seçmelerini kazanır. Bu arada Knox , Chris adında bir kıza aşık olur. Bu kızın sevgilisi okulun çeteleri içindedir. Knox kıza Neil’in oyununa teklif eder. Kızla beraber oyuna giderler.

Neil başarılı bir oyun çıkarır. Babası bu sırada oyun salonuna girer. Neil , oyuna katıldığı için babası sinirlenir. Eve geldiklerinde annesinden de azar işitir. En son babasının tabancasıyla kendisini öldürür. Arkadaşları bu olaya çok üzülür. Ölü Ozanlar Derneğini müdüre açıklarlar.

kitabı bu sabah otobüste bitirdim ve sonunun böyle biteceği hiç aklıma gelmemişti. Kitap hoş anlatımı da çok yalın bir filmden uyarlandığı içindir galiba. Ama kesinlikle filmide izlemek isterim.

Alın size filme çevrilmiş diğer kitaplardan biri daha. Bence çok harika bir eser bu Ölü Ozanlar Derneği. Genç bir öğretmenin ve onun peşini takip eden öğrenciler anlatılıyor bu eserde....Eğitimin yavaş yavaş körelmeye yüz tuttuğu bir yerde verilen öğretim savaşının anlatıldığı çok duygusal bir kitap... Hepinize okumanızı tavsiye ederim...

Eğitimde örümcekleşmiş bir okul yönetimi ve buna karşı çıkan genç bir öğretmen ve ondan ilham alan öğrenciler.
Sıradanlıktan sıyrılıp yaratıcılığın ön planda tutulmasının, ezberin değil öğrenmenin önemi için verilen savaşın hikayesi. Bence mutlaka okuyun. Türkiye'deki eğitim sistemine benzeyen bir sistem anlatılıyor.

Bütün kültürlerde ortak bir tema olan öğretmeni takdir etme ve giderek ona aşık olma noktasında çok okunan bir kitap. Yaşananların analizi yapıldığında ortada bir yanlış yok; fakat geri plandan bakıldığında ilişkiler tamamen yanlış.Film üslubuyla kaleme alınmış ve oldukça sürükleyici eserin bizi anlatmadığını, memleket ve anlayış ne kadar farklı olsa da, kim söyleyebilir?