Bir virane olarak teslim aldığı Osmanlı Devletini 33 yıllık saltanatı boyunca ayakta tutmakla kalmamış,borçlarının büyük kısmını ödemiş,ülke inkişafını temin maksadıyla hiçbir yatırımdan kaçmamış,şahsi hazinesini dahi devletin ve milletin hizmetinden sakınmamış,yaptığı hayır ve hasenatlar bugün bile dimdik ayakta duran,emsaline az rastlanır bir hizmet insanı,vatan ve milletine bir baba şefkatiyle kol kanat germiş Velî Sultan.Zeka,basiret ve ferasetine düşmanlarını bile hayran bırakan usta bir diplomat.Tüm bu hizmet ve emeklerinin vesikaları arşivlerde mevcut iken,tarih ondan gerçek bir kahraman diye söz ederken,onun bunca hizmetini görmezden gelen ve bununla da kalmayıp onu iftira ve yalanlarıyla karalamaya,yanlış tanıtmaya çalışan izan ve vicdan yoksunu sahte tarihçileri anlamaya çalışmak dahi ahmaklık olacaktır.Zira onu karalayanlar ve gelecek nesillere yanlış tanıtmak için çaba sarfedenler ya gayrimüslimler,ya da İslam düşmanları masonlardır.
Ey Ulu Hakan Abdülhamid Han!Sen,Allah(c.c) indinde yegane din olan Din-i İslam'ın sancaktarı,o yüce peygamberin(s.a.v) halifesi iken ve aynı zamanda 600 yıllık dev bir çınarı göğsündeki imanınla sularken senin karşında duramayanlar senin arkandan atıp tutanlardır.
Fakat şu da haktır ki:"Kim zerre kadar bir hayır işlerse karşılığını alacak,kim de zerre kadar bir şer işlerse onun karşılığını alacaktır.
Kızıl Sultan değil,Ulu Hakan,Velî Sultan II.Abdülhamid Han!Allah(c.c) sana Rahmeti ile muamele eylesin.Bizlere de seni daha iyi anlayabilmeyi ve senin hayırlı amellerini kendimize örnek alıp uygulayabilmeyi nasîb eylesin.
Sultan Abdülhamid Han'ı doğru tanıtma gayretinde olan pek az eserden birisi.Böyle eserlerin sayısının artması ve kasıtlı yayınların oluşturduğu gerçek dışı, olumsuz etkileri bertaraf etmesi temennisi ile herkese tavsiye olunur.