Kızıla Boyalı Saçlar Hakkındaki Yorumlar

Hayatın her yönünü ve her duyguyu tüm çıplaklığıyla sergileyen bir kitap.. Akdeniz ikliminin her türden insanını karakterize eden bir bakış açısıyla ele alınmış ..

Seneleeer önce okuduğum ve geçtiğimiz günlerde yine aklıma düşen yine çok severek okuduğum kitap

nikos kavadhias şiirinde diyor işte...

''ama bir gece karşıma benliğim çıkacak
ve benden hesap soracak gaddar bir yargıç gibi
ve bu titreyen,aciz elim silah tutacak,
nişan alacak,suçluyu korkusuzca vuracak''

özgür müsün...yaşamda başkalarına ödünler vererek mi yaşıyorsun da sonradan pişman oluyorsun...kitabı okurken ister istemez kendine dönüyor insan...şahane.

yaklaşık 8 yıl önce okum ve ondan sonra onlarca kitap okuduğum halde unutamadığım bi kitap.. o kadarda basit değil bence.. bakış açısı tabi..

başladığım kitabı yarım bırakmak adetim değildir.bu kitabı bitirmek için kendimle çok mücadele ettim.bitirdim de ama dediğim gibi çok zor oldu:)) kitap hasbel kader elinize geçerse SAKIN okumayın ZAMANINIZA yazık.

Dili sade ve akıcı olmasına rağmen boş okura hiçbirşey katmayan bir kitap. Basit, bayağı, sığ...

okunması sabır isteyen bir kitap gerek anlatımından gerek romanda bulunan karakter fazlalığından bence yılmayın devam edip okuyun. Luis'in sıradışı hayatı insanı büyülüyor. bazen gerçekten onun yerinde olmak istiyorsunuz.

Tam dokuz yıl önce bu kitabı "Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in okuduğu kitap" diye satıyorlardı. aslında ben de bu yüzden heveslenip almıştım ama tam bir fiyaskoyla karşılaştım. Gayet de sıkıcı. Yani bu eseri okumak size bir şey katmıyor.

Sadece luis'in o imrenilecek hayatı için bile okunması gereken mükemmel bir kitap.Yunan edebiyatının en önemli temsilcilerinden bence.Okuyan herkes mutlaka luis'e özenecek,hayatının bir döneminde onun gibi olmak isteyecek.Adım gibi eminim buna.

ben bu kitabı yıllar önce okudum bence okuduğum kitaplar arasında en çok hoşuma giden bu kitaptı luis in yaşam tarzı türk gelenekleriyle bağdaşmıyor olabilir amaonun hayata bakış açısı bence çok iyiydi ben kesinlikle herkese tavsiye ederim

Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet SEZER'in cumhurbaşkanlığına atandığı dönemdi, tv da D&R kitap fuarında görüntülemişlerdi onu ve bir kitap almıştı "kızıla boyalı saçlar"...dedim ki kendi kendime "koca Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurreisi okuyorsa vardır bir bildiği":) ve aldım kitabı...ama bugüne kadar okuduğum kitaplar arasında ilkkez yarıda bırkatığım kitap oldu malesef:(
belki birgün tamamlarım :) tavsiye ediyor muyum sorusunun cevabına gelince; çok karmaşık bir dönemdeyseniz ağır kitapları kaldıramam, aman şimdi felsefe okuyamam, psikolojiyi hiç çekemem vs. modlarındaysanız ama birşeyler okuyamamanın boşluğuda canınızı sıkıyorsa alın elinize geçmesin zamanınız boşa :)

Eser çok okunsaydı hakkında çok tartışma olacağı da kesindi. Türk aile yapısına hiç uygun olmasa da eser normal düzeyin üstünde. Biraz erotik, biraz fantazi unsurlu sahneler insanın gözünde canlandırılmak istenerek sanırım çok kişiye ulaşma gayesi güdülmüş. Bu durum da eserin akıcılığını biraz bozmuş diyebilirim. Kimi yerlerde tam akıcılık sağlanmışken öyle bir yerde birden bıçak gibi kesiliveriyor. Tam o anlarda kitabı elimden bırakmayı çok düşündüm; ama bırakmadım. Biraz abes de olsa yapılan tasvirler, canlandırılan sahneler insanın aklında fazlasıyla kalıyor. Eser bu bakımdan oldukça başarılı. Zaten sanırım yazar da bunu amaçlamış...

KİTABI YARIM BIRAKMAYI HİÇ SEVMEMEME RAĞMEN, KIZILA BOYALI SAÇLARI YARIM BIRAKMIŞTIM. ASLINDA İLGİNÇ BİR KİTAP. ŞÖYLE Kİ, KİTAP ARADA SÜRKLEYİCİ OLUYOR SONRA BİRDEN DURAKLAMALARA GİRİYOR. VE BU DURAKLAMALAR CİDDEN ÇOK SIKICI. ZATEN BEN BU DURAKLAMALARDAN BİRİNDE BIRAKTIM OKUMAYI. SANKİ BİRBİRİNİN TEKRARI GİBİ İLERLİYOR BİR SÜRE SONRA. YORUMLARDA KİTABIN BİLGİLENDİRİCİ VE ÖĞRETİCİ BİR KİTAP OLDUĞUNA DAİR BİR YORUM GÖZÜME ÇARPTI DA SORMADAN EDEMEYECEĞİM, BU KİTAP BOLBOL CİNSEL FANTEZİDEN BAŞKA NE ÖĞRETTİ SAYIN KİTAPKURDU(?) ARKADAŞIM? ÖYLESİNE OKUNACAK BİR KİTAP, BİRŞEY ÖĞRETTİĞİ YOK. ÖĞRENME ÜMİDİYLE OKUMAYIN OKUYACAKSINIZ.

Yazar, bu kitapta aşka, cinselliğe eğlenceli bir bakış açısıyla yaklaşıyor ve voliyi bir türlü yakalayamayan kahramanları anlatıyor. Bize göre bu düşüncemizi yine yazarın bir cümlesi daha güzel ve vurucu bir şekilde anlatıyor: “İnsanın parası olmadığı zaman kirayı ödemeye çalışması bir askeri hareket ile kenti fethetmeye çalışmaktan daha kahramanca...” Ama ne yazık ki tavsiye etmeye elim varmıyor.

İlk defa bir kitabı sonunu getiremeden bıraktım.Konu ilgi çekici,verilmek istenen mesaj olumlu;fakat kullanılan dil o kadar kaba ki seviyeyi düşürüyor.Karmaşık,kaba,sinir bozucu...Sonuna kadar okuyup anlayabilenleri tebrik ediyorum!

çok iyi bir eser olduğunu düşünmüyorum.. fazlasıyla karışık bir kitap. türk toplumu değerleriyle pek bağdaşmadığı kesin. özellikle ahlak dışı anlatımlar kullanılmış olmasını kitabın ilginç hale getirilme çabası olarak gördüm..

Karakter ve olaylar kalabalığı , insanı şaşırtan bir roman. İkinci kere okumayı isteyecek kadar çok sevdim. Tabular , değer yargıları , toplum kuralları aklınıza gelen tüm yazılmamış yasaların altüst olduğu bir masal. İkinci kere okunduğunda bile insanı sıkmayan bir hikaye. Farklı birşeyler okumak ve aslında bu dünyada gezerken bambaşka biryerdeymiş gibi hissetmek isteyenlere tavsiye , mutlaka okuyun.

Düşünmenizi sağladığı ve bazı açılardan tabularınızı yıkmaya aday bir kitap olduğu için, sadece hayatı daha farklı gözlerle görebilmek için okunabilecek bir kitap fakat, benden uyarı; içinde yer alan edepsizliklere hazırsanız okuyun

Bu kitabı beğenenler kötü kedi şerafettinide okusunlar sazı savunan ne diyor şeytan bunun neresinde bende edebiyat bunun neresinde diyorum. İnsana verilmiş olan cinsel hazlar onun neslinin devamı içindir hayvanlar bile sağlıklı ve güçlü doğa ile uyumlu nesiller yetiştirmeye çalışırlar nesil devamını değil 5 dakikalık zevkinin peşine gidenler toplumsal yapıyı berbat ederler. Bunun adı özgürlük değil saygı ve sevgiden mahrum olmadır.insan eşini bile onun bedeni ile aldatmamalıdır... bu kitap reklamla alayı vala gösterilen ama kaba bir dille yazılmış bomboş bir kitap. Yazarın dünya görüşü ve yaşam tarzı göz önünde tutulduğunda bu eseri yazmasına bir söz denilemez ama ya çeviren ne nane yemeye çevirdi?

Eğer Kızıla Boyalı saçları daha okumadıysanız lütfen acele edin çünkü yazarın ikinci kitabı çoktan geldi bile..yine de yazarımızın kitaplarını okumaya ona alışmaya Kızıla Boyalı Saçlar ile başlamakta yarar var..öyle bir şey ki kitap sizi ister istemez içine alıyor ve bitirmeden bırakamıyorsunuz ve bitirdiğinizde de merak etmeye devam ediyorsunuz..sürpriz bir sonu var yani..bir de bu kitap çıktıktan sonra ülkemizde artan kızıla boyalı saçları aklınızdan çıkarmayın(bu cümle kitabı dilimize çeviren Kosta Sarıoğlu'ndan..)

ben kızıla boyalı saçları duyduğumda milli duygularımdan ötürü okumaya layık görmedim. Fakat kitabın bu kadar sürükleyici ve anlatım düzenin düzgün olmasını beklemiyordum bu kitap sonunda şunu anladım ki yazan her kim olursa olsun her kitap okumaya değer. Gerçi kitabın bir bölümünde Türkiye den pek iyi bir şekilede bahsedilmiyor ama bazı gerçekleri saklamamız mümkün değil. Kitabın eleştirilecek tek yönü ise yazarın anılarla gerçekleri birbirine karıştırıp okuyucuya sunması. okuyucu kimi zaman anımı gerçek mi anlamakta zorlanıyor. Yinede okumaya değer bir kitap.

bence kitap okunurken verdiği haz ve merak duygusu ötesinde karmaşık bir hayatta kendi ayakları üzerinde -tabiri caizse- bir serserinin hayat hikayesini luis'in ağzından değil ama onun en yakını RETSİNAS ya da KUZEN'in ağzından anlatıyor.
çevremdeki insanların tepkileri olumlu...
erotizme gelince: bence iyice yoğurulmuş bir şekilde var ve neden olmasın diyorum! başlı başına insan hayatını konu alan edebiyatta ya da sinema da neden olmasın....

sevgiler&saygılar
mkeremyuksel

Okuyucuya birsey katmayan, duzensizce yazilmis ve tamamen reklam sisirmesi olan bir kitap. Ve hayatimda dayanamayip yarida biraktigim ilk kitap. Turkceye ceviride basarili degil. Tavsiye etmiyorum, zaman kaybi olarak degerlendiriyorum.

kitabın öncelikle çok sıkıcı ve karışık bir anlatımı var bana göre.İki sayfa önceki olayları iki sayfa sonra ya unutuyor insan yada karıştırıyor.Ve işin doğrusu ben bu kitabı çok defa yarım bıraktım bir türlüde bitiremedim.

bu kitabın çok sattığı söylenmişti.bu kitabın çok satmasının iki nedeni olabilir.1.reklamı iyi yapıldı 2.cinsellik içermesi.
kitap sade ve akıcı bir dille kaleme alınmış.ama hepsi bu.bu kitabın gerçek kitap dostlarına kazandıracağı hiç bir şey yok bence.dolayısı ile okuyup zaman kaybetmeğe deymez

KİTABI OKUDUKTAN SONRA KENDİ KENDİME DÜŞÜNDÜM BU KİTAPTAN NE ANLADIM DİYE. BENCE ÇOK YALIN BİR ANLATIM DİLİ KULLANILMASINA RAĞMEN, KİTABIN NET BİR KONUSU YOK. KİTAP LOUİS İSİMLİ BİRİNİN KENDİ AĞZINDAN HAYAT HİKAYESİNİ ANLATMASINI İÇERİYOR. YALNIZ ÇOK FAZLA EROTİZM VAR. OKUMASAM DA OLURDU DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

Anlatım dilinin yalınlığı bu kitabın tek olumlu yönü diyebilirim. Genelde kasvetli ve okunması pek de zevkli olmayan bir atmosferde geçiyor. Hemen hemen her insanın hayatının bir bölümünde sorguladığı doğruları, başkaldırmak veya boyun eğmek arasındaki çelişkilerini bir de bir başkasının düşüncelerinden okumak ne kadar eğlenceliyse bu kitap da işte o kadar eğlenceli.

Bu kitabı okurken pek çok duyguyu yaşadım. Bazen sinirlendim, bazen çok saçma dedim, bazense bu kadar da olmaz artık dedim… Kitabın uzun bir roman olması, akıcı bir dille anlatılması insanı okurken o olayların içine götürüyor sanki. Hikayenin yanında verilen mesajların gerçekçiliği ve okuyan kişiyi gerçekten uyandırması ve de kızdırması romanı daha da kuvvetlendiriyor. Herkesin severek okuyacağına inandığım güzel bir eser.
Saygılarımla…

Bilmem bilir misiniz bir fıkra vardır:
Temel bir gün yazar olmaya karar verir. Temele: "Bir kitabın içeriği çok öenmlidir. Eğer okunan bir kitap yazmak istiyorsan içinde hem inanç olacak, hem merak uyandıracak, hem de erotizm olacak. BUnların olduğu bir kitap yazarsan herkes kitabını okur." derler. Temel kapanır aylar sonra kitabını bitirir ve göstermek üzere gelirler. Kitabın adı Kleopatrayı kim vurdudur. "Olmamış bir bak inanç yok kitapta" derler o da gider yine aylarca ortadan kaybolur ve sonra geri döner Kitabı düzeltmiştir. "Aman allahım Kleopatrayı kim vurdu?"...
Bu fıkra misali bu kitap bana çok basit geldi. Okunması için herşey doldurulmuş içine. Benim sabır edip bitiremediğim ender kitaplardan birisi.
Tavsiye etmiyorum...

yunanistanı konu alan kitapta, aşk, özgürlük, komünizm, erotizm bir arada işlenmiş. anlatım pek ustaca değil ama okunabilir bir kitap

Kızıla Boyalı Saçlar'daki tiplerin hepsini gerçek hayatta bulabilirsiniz.Bir arkadaşın dediği gibi gerçek hayatta karşılaştığımızda başımızı çevirdiğimiz kişiler de olabilir.ama bunlar hayatın gerçekleri bence.

"amaçsız,kuralsız,ne idiği belirsiz" Luis'e imreniyor;örnek bir yaşam süren yazarın akıbetine acıyorsunuz.

Son aldığım haberlere göre kitap 21 baskı yapmış.ben 17.baskısını okumuştu..Okumaya başlamadan önce dikkatimi ilk çeken kısımdı bu..17.baskı..yaw ne var altı üstü kızıl renkli saçlar demiştim..Bu kadar baskıyı yaptıracak ne var bu kitapta...Okurken gördüm ki kitaba bu kadar baskıyı yaptıran erotikliği olsa gerek.İnsanın yüzünü kızartacak şeyler..Türkiye'de böle şeyler prim yapar zaten biz de okuyaraktan katkıda bulunuruz..Abilerimizden duyup bildiğimiz kadarıyla bir zamanlar poşet içinde saklanan porno yayınları gibi bu kitap da poşet içinde satılmalı..Geri kalan kısmıysa adı üstünde geri, arka planda kalmış.amaçsız, kuralsız, aylak, ne idüğü belirsiz mahlukatlar falaaaaaaaann filaaann..