Watt Hakkındaki Yorumlar

Olay örgüsü olmayan, sürekliliği olmayan bir kitap. Samuel beckett’i ilk defa okumak için aldım. Sanırım bir daha almam. Bu tarz, benim için uygun değilmiş onu gördüm. Kendi adıma zamanımı başka bir kitap ile değerlendirebilirdim.

"insan çukurun en dibindedir, tutkuların tutkusunun, dehşetin dehşetinin ötesindedir, çukurun en dibindedir, nihayet bütün yokuşların, alçalan yolların, yükselen yolların en aşağı noktasındadır ve özgürdür sonunda, bir an için özgürdür. Sonunda hiçlik.."

Absürd edebiyattan haz alanlar mutlaka okuyun, tavsiye ederim.

BAckett çevirisi için teşekkürler

Beckett yazdıysa okunur,iç gıdıklayıcı bir kitap.

Kitabın arka yazısı her şeyi açıklıyor aslında: Tam bir kumpanya Watt. Olay namevcut, karakter namevcut, durağanlık namevcut. Sürekli akıp giden, sürekli işlevsellik belirten, sürekli hareket bir roman; okumak için okunan, kara mizahı derinliklerine değin hissettiren, sesli okununca keyfi bir kat daha artan bir roman. Samuel Beckett, XX. asrın en büyük yazarlarından biri! Ayakta alkışlıyorum. Okumanız tavsiye olunur efenim.

Absürd edebiyatın öncüsü Beckett'ten tabuları altüst eden bir eser. Anti kahramanları eşliğinde sizi kendi rızanızla karanlık dünyasına götürüyor. Bilinçaltınızı zorluyor, bir yerlere saklanıyor ve saklanmışları ortaya çıkarıyor. Kesinlikle okumalı ve Beckett'in karanlık dünyasıyla tanışmalısınız.

Beckett her ne kadar "boynu altında kalsın" dese de ben simgesel bir anlam buluyorum yazdıklarında. Tabi tek tek kitabın içindeki küçük olaylarda falan değil, bütün bir Beckett edebiyatında. Her gün bütün bir hayat karşısında değersiz, anlamsız, ufak tefek ne kadar çok olayı büyük bir ciddiyetle yaptığımızı düşündüğünüzde Watt'ın ciddiyeti de eğlenceli olmaktan çıkıyor. Belki de elimizde tuttuğumuz kitaba "anlamsız, saçma" dediğimizde kendi hayatımızı tasvir etmiş oluyoruz. Camus'nun da dediği gibi sonunda ölüm olunca her şey saçma oluyor.

Beckett’ın ‘roman’ türündeki ikinci eseri. Ayrıca İngilizce olarak da yazdığı son eseri. Gestapo’dan kaçmış olduğu 1942-1945 yılları arasında kaleme aldığını biliyoruz.
•
Watt. Kahramanımızın ismi bu. Gülmek ile sorunu var, gülemiyor veya az gülüyor. Yürümesi, konuşması fiziksel komikliklerinden.
•
Olay örgüsü üzerinden eser okumak isteyenleri pek tatmin etmeyecektir. Zira tek olayımız Watt’ın Bay Knott adlı birinin yanına işe girip o işten ayrılması.
•
Watt, her gördüğü, duyduğu ve yaşadığına kendi belleğinde bir ad verme, anlam yükleme amacında. Aynı olayı ‘farklı cümlelerle’ dile getirdiğinde farklı anlamlar çıkacağı gibi bir yaklaşımı da mevcut bazı anlar.
•
Her Beckett karakteri gibi aykırı.
•
Watt’ın, bir şekilde hayatına giren insanları kendince yorumlaması, anlamlandırması sürecini okuyarak geçiriyoruz aslında bizler.
•
Tekrardan söyleyelim. Zor metin okuyucuları buraya.