Ölü Evinden Anılar Hakkındaki Yorumlar

Yeraltından Notlar ve Ölü Evinden Anılar. Dostoyevski'nin üslubunun en iyi anlatıldığı eserlerdir diye düşünüyorum.Rus edebiyatı sevenler mutlaka okusun

daha yeni okumaya başladım ama ilk sayfaları bile alıp götürüyor elimden bırakamıyorum

Dostoyevski'nin karakterlerin iç dünyalarını en ince ayrıntılarına kadar işlemesine alışmışken bu romanında karakterler dışarıdan ve soğuk bir dille aktarılmış. Hapishane hayatı başarıyla işlenmiş.

Dili bir çocuğun anlayabileceği kadar sade ve sürükleyicidir,mahpusların hapishane hayatını,özelliklerini,davranışlarını anlatan;cezaevlerine dair sağlam gözlemlerle dolu bir kitap.Anlam kaygısı yaşamayacağınıza eminim.

Goryanchikovun hayatta kalma mücadelesini anlatan çok güzel kitap hapishanedeyken yazmış bildiğim kadarıyla harika...

ürpertici bir drama , o kadar dehşet veriyor ki ruha...

şimdiki insanların durumunu bir nebze anlatıyor

Dostoyevskinin en soguk kitabi.

Dostoyevskinin diğer eserlerinden almış olduğum tadı alamadım bana çok sıkıcı geldi, açıkçası artık bitsin diye okuduğum bir kitap, yazarın diğer kitaplarının yanında sönük kalıyor malesef

Dostoyevsky'nin 4 yıllık sürgün hayatında başından geçenleri çok basitçe ama tüm detaylarıyla izah ettiği, sizi cezaevinin içine çektiği bu kitabı okurken gözlerinize inanamayacaksınız.

Bu kitapta mahpuslarla birlikte yaşadım resmen...Onlarla birlikte yaşadım, onlarla kavga edip onlarla eğlendim ve onlarla birlikte dayak yedim... Mahkumların tıpkı özgür insanlar gibi at satın aldıkları bölüm çok hoşuma gitti... özellikle hapishane hayvanları bölümü muhteşemdi.Mahpusların Besledikleri Kartalı özgürlüğüne kavuşturduktan sonra arkalarından yaptığı sohbet insanın içini açıtıyor

23 Nisan 1849”da Petrochevski’nin (Petroşevski Topluluğu) çevresinde oluşan topluluğun otuz altı üyesi tutuklanır -bunların arasında Dostoyevski’de vardır. Kargaşa yaratmaktan ve Çar’a karşı suikâst plânı yapmaktan gözaltına alınan topluluk üyeleri ‘göstermelik’ bir yargılanışın ardından idâm cezasına çarptırılırlar. Bu ceza ilk olarak, idâmın gerçekleşeceği anda on yıllık kürek mahkumiyetine çevrilir. Hattâ Dostoyevski’ye sıra gelmeden önce birkaç kişinin öldürülmek üzere olduğu, işte tam o anda cezanın hapse çevrildiği bilinmektedir. Daha sonra ise cezanın miktarı sekiz yıla indirilir. 25 Aralık 1849 ve 15 Şubat 1854 tarihleri arası Dostoyevski’nin hapishanede -yani kendi tâbiriyle “Ölü Evi”nde- geçirdiği zaman dilimini kapsamaktadır. Dostoyevski bu kitabında tutukluların; yaşantısını, umutlarını, yaşama bakışlarını, psikolojilerini ve düşlerini anlatmaktadır. Tabii kendininkileri de.

Yüzleşmek zorunda olunan ölüm olgusunu yaşayışımızın hemen öncesini oldukça betimleyici bir dille ele almış. Soylu bi mahkumun içerdeki yasantısını ince ayrıntısına kadar sunuyor bize. Bir dostoyevski klasiği

Çok merak ederek aldıgım fakat sonra 70 si sayfada bıraktıgım kitaptır.Maalesef devam etmek istemiyorum çünkü sadece mahkumların ruh hali, birbirleri ile ilişkilerinı konu alıyor.Sizi saracak bir hikaye yok.Pek tavsiye edemiyorum.

bir dostoyewski klasigi olarak eser gerçekten süperdi...yanlış yöne sapmış bir aşkın geri dönüşünü anlatan eser beni adeta büyüledi sanırım bu etkilemesinde dostoyewskinin insan ruhuna dogru yapmış oldugu derin betimlemeleri oldu...

Dostoyevski'nin diğer romanlarına göre biraz sıkıcı. Ama okunabilir bir eser.

Bir suç ve ceza değil ama okusanız da zaman kaybetmiş olmazsınız.

Ben sıkıcı veya kötü bulmadım, çok güzeldi, ayrıca hukukla ilgilenenlerin okuması gereken hapishane hayatına dair çok şey olan bir kitap

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski'nin diğer kitapları ile kıyaslandığında hayal kırıklığı yaratabilir.Ama bu onun kötü ve okunmaya değmez bir kitap olduğunu düşünmeyin.Okuyun pişman olmayacaksınız.

Ben sıkıcı bir kiap olduğunu düşünmüyorum. Biraz anı tarzında yazıldığı için, romanlarındaki akıcılık bulunamayabilir, ama yine de okumaya değer bir kitap.

okuduğum en iğrenc kitaplar birisiydi.sıkıla sıkıla okudugum ve hiçbişi anlamadığım bir konu..haa bir şeyi cok iyi anlamıştım ölüleri canlı gibi gösterip vergisini almak :)) hic tavsiye etmem ne akıcılık ne de ne de hic bişi yok :((