Devlet düzeni, gelenekleri, yönetim şekli, adalet, toplum yapısı, aile planlaması gibi konularda günümüze hangi aşamalardan geçerek geldiğimizi görmemiz açısından ilginç bir eser. Şu an için saçma gelen düşünce tarzları bizlere her konunun kendi dönem gerçeklerine göre değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatmaktadır. Tespit ettiğim örneklerden bazılarını okuyucunun bilgisine sunarsam kitabın çerçevesi daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum.
Adalet dostlara fayda, düşmana zarar vermek şeklinde tanımlanarak, zarar vermek adalet olarak ortaya çıkabilmektedir. Kişinin yönetim arzusu, daha kötü birisi tarafından yönetilmekten korkması olarak açıklanmaktadır.
Günümüzün eğitim kurumları ve medyasının üslenmesi gereken vazife, kavgadan uzak durulması için tanrı savaşlarının anlatılmaması, şairlerin ahlaksızlığı tasvirden yasaklanması gibi yollarla ifade edilmektedir.
Gerçeğe verilen yüksek değere rağmen yöneticilerin devletin bekası için düşmanlarına veya vatandaşlarına yalan söyleyebilmesi ise günümüzün yanılsamalarından biridir.
Hekimin kurulu hayat düzeninde yaşamaktan aciz olanı tedavi etmeyi uygun görmemesi, günümüz açısından gaddarlık, o dönem açısından ise kişinin kendisine ve devlete faydası olmamasından normaldir.
Vatandaşların doğalarına uygun göreve gönderilmeleri, işe göre adam, adama göre iş felsefesine bir bakış getirmektedir. Devlet yönetiminde kadın olmasından ya da erkek olmasından ötürü bir iş bulunmaması kadın erkek eşitliği olarak değerlendirilebilir.
Günümüzün toplum ahlak yapısına çok ters olmakla birlikte, kadın koruyucular ile erkek koruyucuların ortak olması, hiçbirisinin herhangi biriyle özel olarak birlikte yaşamaması, çocukların ortak olması, hiçbir ana babanın kendi evladını bilmemesi düşüncesi hakimdir. En iyi adamlar en iyi kadınlarla mümkün olduğunca çok, en kötü adamlar en kötü kadınlarda mümkün olduğunca az birleşmeli ki grup kusursuz olabilsin. Evlilik sayısının yönetici takdirine bırakılması, yöneticilerin savaşları, hastalıklar hesaba katarak vatandaşların sayısını ayarlaması günümüzün aile planlamasının başlangıcını oluşturmaktadır.
Bu örnekleri kitabı okuyunca artırmak mümkün olmakla birlikte devlet düzenlerinin toplum yapısındaki değişimlye birlikte görülebilmesi açısından incelemeye değer bir eser.