Chinooks hokey takımının üyelerinin sihirli aşklarını bu yazarın kaleminden okumaya bayılıyorum. Bizim silik, siyah-beyaz ve griden başka renk bilmeyen ve erkeklere ait bir dünyada spor muhabiri olmanın zorluklarını yaşayan Jane daha ilk görüşte takımın başarılı kalecisine vurulur, ama kendi bir Barbie bebek olmadığı için bu yakışıklı kalecinin onun yüzüne bakmaya tenezzül etmeyeceğini bilecek kadar da gerçekçidir. Oysaki gerçekten sadece Barbie’lerle takılmış, geçmişteki hatalarından ders aldığı için işteki başarısına odaklanmış kalecimiz Luc, bu bizim silik kızımızın çekimine çoktan kapılmıştır bile. Yine hem anlatımı hem konusuyla bir anda sizi saran bir kitap, tek kusuru var: çok kısa :(