ibrahim bey güzel uslubuyla okuyucuyu sıkmadan, sohbet havasında din adına sorgulamadan kabul ettiğimiz bir yanlışın daha altını çiziyor. önce nasıl müslümanların kuranı bırakıp rivayetleri öncelediği, sonra kuranı rivayet ekseli yorumlayarak akla zarar çıkarımlar yaptığı, dahası bunları kuranın kesin emirleymiş gibi dayattığı, aliminden cahiline kuran merkez olması gerekirken, eksenin şaşması sonucu ucu bucağı görünmeyen bir yola doğru gittiğimizi çok açık bir şekilde kitapta görebilirsiniz. dinin temeli olması gereken kuran, çogu zaman şimdiki zaman alimleri tarafından dokunulmaz! ilan edilen, aslında hatasıyla sevabıyla onların da insan olduğu görmezden gelinen geçmiş meşhur müfessirler ve hadis alimleri tarafından önce bir sonuca varıp bunun için sırasıyla hadis, uydurma hadis, kuran, olmadı rüyalarla düşüncelerine delil aramaları yüzünden kabir azabı, ölüm sonrası gibi pek çok konuda çogu zaman birbiriyle çelişen, düşünen insanın bunlar nasıl açıklamalar dediği, böyle dediğinde ise sus yoksa çarpılırsın! anlamına gelen yorumlarla nasıl susturulduğu ve bu konunun nasıl islamın olmazsa olmaz bir inancı haline geldiği gözler önüne seriliyor. genel hatlarıyla insanın ruh-beden ilişkisi bağlamında ölüm ve sonrasında insana ne olduğuyla ilgili doyurucu bir çalışma olmuş. mutlaka okunmalı.