Mehmet Âkif Ersoy, Türk şiirinin kilometre taşlarından biridir. Sadece, İstiklâl Marşı’mızı kaleme almış olması bile onun kelime ustalığını açıkça ortaya koymaktadır. Böylesine büyük bir şairin tanınması; sanat anlayışının, edebî duruşunun, üslûbunun anlaşılması, yorumlanması önem taşımaktadır.
“Millî Şairimiz Mehmet Âkif” adlı eser bizlere, Mehmet Âkif Ersoy’u pek çok yönüyle tanıma fırsatı sunar. 118 sayfalık eser, yazı boyutu ve yazı stili ile ilkokul ve ortaokul öğrencilere hitap etmekle birlikte toplumun her kesimi tarafından rahatlıkla okunabilir.
Âkif’in çocukluğunun anlatıldığı bölümlerde, anne babaların çocuklarıyla nasıl ilgilenmeleri gerektiği konusunda fikir sahibi oluyoruz. “Mahalle Mektebinden eve döndükten sonra annesi Mehmet Âkif’i yanına oturturdu. Bir yandan saçını okşar bir yandan da oğluna günün nasıl geçtiğini sorardı. O, heyecanla günün önemli olaylarını özetlerken, annesi gözlerini büyük büyük açar ‘Ya, öyle mi?’, ‘Hımmm’, ‘Demek öyle oldu!’ sözleriyle onu dinlerdi. Akşam babası eve geldiğinde ise oğlunu yanına çağırırdı. O gün öğrendiklerinden ona sorular sorardı. Verdiği her doğru cevaptan sonra memnuniyetle gülümser ‘Aferin benim oğluma!’ derdi. Derslerini başarı ile geçtiği zaman ona değişik hediyeler alırdı.” (s.20). Birtakım mesajlar içeren kurgular, kitabın pek çok yerinde var. Söz gelimi, kız kardeşi ile hayvanlara yardımcı olmaları, Âkif’in, öğretmenlerine, etkilendiği yazar ve şairlere duyduğu saygı, toplumsal bir ileti olarak karşımıza çıkıyor.
Küçük başlıklar, az sonra anlatılacaklar üzerine sağlıklı tahminlerde bulunmamıza olanak tanıyor.
Âkif’in çocukluğundan vefatına dek geçen zamanı anlatan eser, okuyucuda doygunluk hissi uyandırıyor. Çünkü eseri okuyunca Âkif’in yaşadığı dönemin siyasal ve toplumsal boyutu, eğitimde, sanatta, siyasette öne çıkan eğilimler hakkında bilgi ediniyoruz. Yani Âkif merkezde olmak üzere, 1873-1936 yılları arasındaki süreç ana hatlarıyla yansıtılmıştır.
Eserde sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Döneme özel ifadeler, kavramlar, “Dikkat! Dikkat! Bilgi yarışmalarında çıkar” ifadesiyle açıklanmış ki bu çok işlevsel bir yöntemdir. Bu arada, yine kimi zaman karşımızı çıkan çoktan seçmeli sorular motivasyonu artırıcı bir niteliğe bürünmüştür.
Görseller, karikatürler, esere ayrı bir hava katmıştır. Özellikle küçük yaşlardaki çocuklar, resimlerle bezenmiş eserleri okumaktan büyük zevk alırlar. Dolayısıyla eserin görsel materyal kullanımı anlamında son derece başarılı olduğunu söylemek mümkün.
40 ve 41. sayfalardaki “Okul Gazetesi” buluşu iyi düşünülmüş.
Eserde kimi yazım yanlışları, noktalama hataları dikkat çekmektedir: “Ben hiç almadım ki diyenler için de en kısa zamanda alacağınıza inanıyoruz.” (s.32) Bu cümlede koyu olarak belirtilmiş hâl eki kullanılmamıştır.
Bölüm başlıklarının bazılarında noktalama işaretleri kullanılmış. “Okulda tören var!” (s.32). Bazılarında ise kullanılmamış. “Sevenleri yalnız bırakmıyor” (s.89). Küçük başlıklarda noktalama işaretlerinin kullanımı konusunda netleşen bir tutum yok.
“Görevi hasta hayvanlarla ilgilenmek ve onları iyileştirmekti” (s.47) “iyileştirmekti” kelimesinden sonra nokta konması gerekirken bu sözcüğü takiben herhangi bir noktalama işareti kullanılmamıştır. “Ardından 1914’de…”(s.58) cümlesinde ünsüz sertleşmesi kuralına uyulmamıştır. Benzer bir hata 85. sayfada karşımıza çıkıyor. “Mayıs 1923’de…”
56, 76, 108 ve 109. sayfalarda yer alan görsellerin boyutu iyi ayarlanmadığı için satırlarda bozulmalar meydana gelmiş.
Bazı cümlelerde anlatım bozukluğu söz konusudur. “Mehmet Âkif’in, hangi yaşta şiirleri nasıldı?” (s.94). “Her okuduğu kitapla…” (s.106). Bir de “yayımlanmak” ve “yayınlanmak” kelimeleri birbirlerinin yerine kullanılmış, anlatım bozukluğu ortaya çıkmıştır.
Özetleyecek olursak, “Millî Şairimiz Mehmet Âkif” adlı yapıt, ilkokul ve ortaokul seviyesine uygun, görsellerle desteklenmiş, kolay anlaşılır, İstiklal Marşı şairi hakkında eğlenceli ve akılda kalıcı fikir veren yeterli bir çalışmadır. Yazım, noktalama konusunda birkaç noktada problem vardır. Yanı sıra yine birkaç cümlede anlatım bozukluğu yapılmıştır.