Kitapta yaşadığı çevreyi sezgileriyle kavramaya çalışan bir çocuğun, ailesinden bağımsız kendi doğrularıyla yalanlarını ayırt edebilmek için verdiği mücadeleye şahit oluyoruz. Hikayenin anlatıcısı olan çocuk, iç sesiyle inancı keşfedişini ve bunun gündelik hayat ile çatışan yanlarını gösteriyor okura. Anlatıcı çocuk evde çalışan hizmetkar Sizidike’den ve aslında yabancılaştığı bütün dünyadan şüphe ediyor. Hikayeyi okuyup ilerledikçe adeta çocukken benliğimizi kemiren korkuların yaşantımızı ve duygularımızı nasıl şekillendirdiğini de görmemize vesile oluyor