Anna Karenina (2 Cilt Takım) Hakkındaki Yorumlar

ÖLMEDEN ÖNCE MUTLAKA OKUYUN

Kitabın adı Anna Karenina ancak kitabın bel kemigini Levin'in hikayesi, daha doğrusu içsel çatışmaları oluşturuyor. Çevirinin oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum. H.A. Ediz, dipnot olarak verdiği bilgilerle aydınlanmamızı sağlıyor.

Hırslı ve güzel bir kadının hayatı mükemmel bir şekilde anlatılmış.Çakışan hayatların öyküleri de en az Anna'nın hayatı kadar etkili.Tolştoy denilince zaten fazla yoruma gerek yok.Okuyunca niçin klasik olduğunu anlayacaksınız.Ayrıca yayınevinin baskı kalitesi ve yazı puntosu da çok iyiydi.

okurken tasfirler ,içsel düşünceler ınsanı yoruyor ama bütününe bakılınca güzel bir kitap

hasan ali Ediz1in mükemmel çevirisiyle ilk defa bir rus edebiyatını, türk edebiyatı gibi samimi okudum. o kadar güzel çevirmiş ki, bazen sayfa altlarında karakter açıklamaları yapıyor. mesela Nikolayın ölümü ve kendi kardeşinin ölümü benzerliği, Levin in aslında tolstoy olduğu, kiti nin gittiği kaplıca ya tolstoy unda gittiği vs. ağzım açık kaldı doğrusu. bana kalırsa hasan ali ediz çecirisini okuyun.

kitabın güzelliği zaten tartışmasız. ancak benim tavsiyem şu; bir kitabı, hele ki bu kitap klasik bir eserse kesinlikle kısaltılmış olarak okumayın ve mutlaka yayınevine ve çevirmenine dikkat ederek alın. o yüzden bu kitap için engin yayıncılık'ın güvenilir olduğunu söyleyebilirim.

Anna Karenina'nın konusunu zaten hepiniz biliyorsunuz. Harika bir klasik. Ben bu baskının harika olduğunu söylemek, bu konuda not düşmek için yorum yaptım.

sadakat ile kurulu bir yuva ile kocasının aldatan anna nın acıyla geçen karşılaştırması ve tezatların birlikteliği...acı bir yemek nasıl güzel gelebiliyorsa hayatın sillesi yemiş karakterlerin yerine kendinizi koyup o acıdan lezzet payınızı hayal gücünüzle orantılı olarak alabilirsiniz....klasik olacak ama tavsiye ederim her klasik gibi...bu baskı bu yayınevi diğerlerine bakmanıza gerek yok hüsrana uğrarsınız

Tolstoy seven biriyseniz,Anna Karenina'yı okumadan geçmeyeceğiniz kesin.Tolstoy güzel anlatımı ve betimlemesiyle bir evli kadının yasak aşkı ve psikolojisini,o dönem Rus zenginlerinin,sosyetesinin durumunu ve diğer şartları,karşılıksız,sonu olmayan bir aşkı anlattığı güzel eseri.

Anna Karenina aşkın baskın olduğu bir yaşam öyküsüdür. Aldatma ve karmaşık duygularla örülmüştür.

muhteşem bir yorum ve muhteşem bi kurgu.tek kelimeyle OKUNMALI!!!

Aristokrat sınıfının kendi aralarındaki çıkara ikiyüzlülüğe dayanan evlilik,dostluk,akrabalık ilişkilerini gerçekçi bir şekilde ortaya koyan mükemmel bir eser.Devrin Rusya'sını evlilikleri,boşanmaları,politik olayları,zenginler sınıfını,köylüleri bir araya getirerek eserin temel konusu aldatmayı ele alan bir kitap.Eşinin çıkarcılığını,ikiyüzlülüğünü Vronski'yi tanıyana dek anlamayan Anna yasak aşkın asıl kurbanı olmaktan kurtulamaz.Eşinin sosyal ve siyasal kariyerini düşünerek ihaneti ört bas etmesi evliliklerin temelinin çürüklüğünün belgesidir.Sonunda baskılara dayanamayarak anlaşmalı boşanmayla evlililklerini sonlandırır.Devrin Rusya'sında boşanan çiftlerden suçlu kadınsa tekrar evlenme hakkı olmayan Anna Vronski'yle uzaklara gider.Çünkü artık Anna'nın sosyal sınıfta da yeri kalmamıştır.Anna,önce Vronski'den olan çocuğunu ardından annesinin etkisinde kalan Vronski'yi kaybeder.Tüm bunları alkolle yenmeye çalışan Anna bir tren yolculuğuyla değişen hayatına yine bir tren altında son verir.Eşler arasındaki kopuklukla formaliteye dönüşen evliliklerde ihanet kaçınılmaz bir olay karşımıza çıkıyor.İhanet eden kadın hem çocuğundan hem de bulunduğu sosyal sınıftan uzak kalarak cezalandırılır ancak Anna asıl cezasını kendisi verir.Yask aşkın sonucu olarak kendini öldürür.Eserde ihanetin dışında kadının çaresizliği erkeğin üstünlüğü açıkça görülür.Aristokratların benzer durumda olmaları bile Anna'nın dışlanmasına engel olamaz.Çünkü o aşkını saklamamıştır.Oysa saklandığı zaman herkes saygı görmeye devam edecektir.Devrinin yaşam tarzını gerçekçi bir şekilde gözler önüne seren Tolstoy'un bu eseri gerçek bir klasik okumak isteyenler için mükemmel bir kitap

Din ve vicdan arasına sıkışıp kalan insanların yasak aşka tanımlar bulmaya çalışmasının zorluğu çok ustaca anlatılıyor. insanın kaderinden kaçamayacağı (tren altında kalan adam örneğini yıllar sonra yaşamak) olayların ve kader örgüsünün aslında çok basit gibi gelen ama hiç te öyle olmayan gelişimi..Bir yanda doğal ve toplumca ve dince yasak olmayan aşk gelişirken diğer tarafta yasak aşk gelişir.bir mukayese ve bir karşılaştırmanın verdiği rahatlığı ve tecessüsü okuyucu her an yaşar..Anna katlandığı fedakarlığı(!) fazlasıyla almak isteyen bir tiptir. tam olarak Vronskişye egemenolmak istemesi onu felakete sürüklemiştir. fakat bunun böyle olacağı, bu yasak ilişkinin yaydığı kötü renkten adım adım hissedilmektedir.

Anna Karenina Çarlık Rusyasının son dönemlerini yansıtıyor bize. Ezilen köylü ve rahat burjuva. Bence biraz ikisi arasında gidip gelen bir çizgisi var. Yani sanki hangi taraftan olacağına karar veremiyip ikisi arasında gidip gelen bir üslup ama tabi bu benim görüşüm. Özellikle tasvirleri ile ön plana çıkan bu dünya klasiğini herkese tavsiye ediyorum...