Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Gerhard Warlich için felsefe doktorası kuşların uçumu kadar mutluluk sağlamaz. Dünya masalarının başında oturan adamlar tarafından çeşitli kalıplara sokulmuştur. Sayısız kalıp. Varlık, bilgi, doğası olan her şey sayfalarda hapistir, doğa da. Felsefenin mutluluğu arayıştadır diye düşünüyorum, arayanlar bulduklarını düşünmezler, içinden geçtikleri yaşamın tadını bilirler. Tat curcunası. Bitimsiz. Biteceğini, bittiğini düşünenler ya kendilerini çok aşağı gören zavallılardır ve yeni bir şey söyleyemeyeceklerini düşünürler ya da başkalarının göreceli kesinliğine bel bağlamış kibirlilerdir diye düşündüm, Ekin karşımda, bir şeyle uğraşıyor, sordum, "Bitmez, bilmek konusunda mutlak bir sona ulaşılamaz," dedi. Etimolojik açıdan baktı. İyi bakar. Warlich'in bakışını gördü biraz, adamımız felsefenin kıyısında gözlemci olarak bulunur ve yaşamı gözler. Her bir hareketi, her bir davranışı görür ve mutluluğu bu kırıntılarda bulur. Mutsuzluğu bütün hayatında.
Açık hava kafesinde insanları gözlüyor. "Cılız güneşin altındaki insanlar, başarı ve rekabete dayalı toplumumuzun, mesai sonrası nihayet seyre sunulmuş yaldızlı kenarları gibiler." (s. 5) Çeşitli olaylar, insan davranışları ve Warlich'in kendine dönüşü. Başka umursayanı yok ve yaşamını bu şekilde sürdüremeyeceğini düşünüyor. Yıllardır birlikte yaşadığı sevgilisi Traudel iyi, evi iyi, geliri iyi ama hayat katlanılamaz derecede kötü. Yükünden mi? Hayatın seyri tamamen değişirse yükten de kurtulur, acınası olan her şey başka bir şeye dönüşmenin ihtimaliyle ortadan yok olur, Traudel de susar belki, her şeyin iyi olduğundan, hiçbir değişikliğe gerek olmadığından bahsetmez daha fazla. Oysa bir anda ortaya çıkan deli kadının yarı ölü insanları canlandırışı gibi bir durum gerekiyor Warlich için, şahit olduğu bu olay yaşamının nasıl olması gerektiğini de anlatır. Birbirine eklenen olaylar, mutluluğun örüntüsünü oluşturur ve kek hırsızının elindeki kek, Warlich'in mutluluğu haline gelir ki onu izleyen biri de meyve hırsızı olduğunu düşünebilir, manavın önünde gözlem yaptığı için şüphe çektiğini düşünür. Sanırım kutu adamlık tam onun için; pek görülmeyecek ve muhteşem bir biçimde görecek. Anlamlı bir hayatın özü, gözlemin bir mesleğe dönüşebilmesi ama imkansız bu, mutsuzluk buradan doğuyor.
Warlich 41 yaşında, felsefe doktorası var ve bir çamaşırhanede organizasyon müdürü olarak çalışıyor. Okulda ve okul dışında felsefeyle alakalı bir iş bulamadığı için 27 yaşında dağıtım şoförü olarak işe başlıyor ve müdürlüğe kadar yükseliyor. Traudel bir bankada şube müdürü olarak çalışıyor. Araları iyi, Traudel çocuk isteyene kadar.
Her şeyin birbirine karıştığı, anıların ve olasılıkların şimdide sıkıştığı an. Nokta.