Kitap bir roman gibi yazılmış. Yaşamını profesyonel bir devrimci olarak sürdürmeye karar veren Şirin Cemgil, 1963-1968 arasındaki dönemi anlatıyor. TİP ve FKF çevresinde toplanmış o dönemin üniversiteli devrimci gençlerinin daha çok günlük yaşamlarının anlatılmış olması bakımından benzer anı kitaplarından farklı. Şirin Cemgil, çocukluğunun Anadolu kasabasını, aile hayatını, dokuma tezgahlarını ve sonraki sürgünlük günlerine de değiniyor.
Sinan Cemgil, kitabın ikinci yarısında, Şirin'le olan tanışması ve aralarındaki sevgi çerçevesinde, daha çok Şirin'i dinleyen kişi olarak yer almış kitapta.