Beş saat rötarla, İzmir' e gece yarısından sonra varmak, demiryolları idaresi için ahvali adiyeden olabilir, ama benim gibi beş yıl, sapa bir yerde kurulmuş küçük bir kasabada, kabuğuna çekilerek, vesvese ve korkularıyla başbaşa yaşamış, bilmediği bir semanın ve tanımadığı bir denizin maviliğinden şifa aramaya çıkmış, karanlıktan korkan bir insan için, ne büyük felaket...
Gece yarısını geçmiş olmasına rağmen, hiç olmazsa, arkadaşım pekala beni bekleyebilirdi. Kalben ona da dargındım ve eğer bu büyük şehirde bir başka tanıdığım olsaydı, onun yüzünü bir daha görmek istemezdim.