Boynu Bükük Öldüler Hakkındaki Yorumlar

Filmleri ne kadar etkileyici ve anlamliysa kitapları da o kadar güzel. Adı gibi Yılmaz bir yazar ve sinemacı.

OKUNMASI GEREK

Başarılı bir anlatım, etkileyici bir kitap.

Yılmaz Güney ile ilgili gerçekleri yansıtan bütün eserleri

Kitabı büyük bir zevkle okudum. sanki bir yaşar kemal eseri okuyorsunuz.

Yılmaz Güney'in okuduğum ilk kitabı daha önce yazarlığı hakkında bir bilgim yoktu açıkcası beni şaşırttı kalemi gayet güçlü, hikayenin içindeymişim gibi hissettirdi bana zaten kitabın konusu da doğru seçilmiş.Ne diyeyim yeni kitapları okunmalı diye düşünüyorum..

“Boynu Bükük Öldüler, Nevşehir Cezaevi’nde, siyasiler koğuşunun en dip köşesinde, rutubetli bir duvara komşu bir ranzada, geceli gündüzlü on altı aylık bir çalışmanın ürünüdür. Ranzamdan hiç indirmediğim küçük bir masam vardı.

İyi bir gözlemci iyi bir aktarıcı

Çok gerçekçi bir roman. Sanki siz de o köyde yaşayanlardan birisiniz. Verilmek istenen her duyguyu hissettiriyor insana. Bittiğinde ağladım ,ne çok acı var.

Tamamen duygusal içeriğin de neyi okuyorsanız sanki siz yaşıyormuşsunuz hissi veriyor

Yeğenime hediye aldığım kitap. Çok beğendi.

Franz Kafka der ki; Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa,niye okumaya zahmet edelim ki.
Yılmaz Güney beklemediğim şekilde başardı bunu.Acı,öfke,çaresizlik,yoksulluk... sıfırın solunda ne kadar duygu ve olgu varsa en derinden hissettiriyor.
Kısacası her sayfada yüreğinizi,burnunuzun direğini,gözlerinizi sızlatıyor.
Iyi ki vardın Yılmaz Güney.

Yaşar Kemal okuyorum sandım. Zaman zaman Halil’i ince memed le bağdaştırdım. Ama asla ünce olamaz Halil. O kadar güzel anlatmış ki baş kahramandan zaman zaman nefret ettim. Çok güzel kitap

Bir efsanenin yaşadığım yerleri anlatması muhteşemdi

Yılmaz Güney hem edebiyat hem de sinema konusunda çok iyi bir hikaye anlatıcısı. Çukurova'nın büyük yazarlarının tadı bu romanda da hissediliyor. Tavsiye ederim.

Halktan biri Yılmaz güney bunu eserleriyle destekliyor. Tavsiye ediyorum

Yılmaz Güney, Çirkin Kral olarak tanınsa da çok iyi bir yazar olduğunu bu eseri okuyunca göreceksiniz. Çukurova'nın gerçekliğini olduğu gibi aktarabilmesi, okuyucuyu kitabın içine çekmesi ve kendi hayatından kesitleriyle okunması gereken bir eser. Zamanınız değerli, okumak için seçici davranıyorsanız bu kitabı okumalısınız.

Yaşar kemal havasında yazılmış bir roman .

Kardeşime hediye aldım zevkle okuduğunu söylüyor.

yaşar Kemal seven bunu da sever. kitaba bayıldım

yılmaz güneyin okuduğum ilk kitabi, cok guzeldi. yaşar kemal havasi vardi eserde

Adana'da yaşadım bu gerçeklerin içinde.okunmalı

Okumayan kimsenin kalmaması gereken bir eser

Yılmaz Güney'in hayatını kısaca anlatıyor gibi kitaptan şu ana kadar memnunum roman sevenlerin okumasını tavsiye ederim

simdiye kadar nasil okumadim diye kizdim kendime hatin gerçek yüzünü kendine has duygularıyla anlatmış etkilendim

feodalizm altında ezilen köylüleri anlatan bu romanı yılmaz güney'in sadece sinemacılığının değil yazarlığının da ülkemizdeki birçok yandaş soytarılardan çok daha üst düzey seviyede olduğunu kanıtlamış

Anadolu gerçeğini çok güzel anlatmış.

yılmaz güney son derece realist bir şekilde pek de bahsedilmeyen konuları irdeliyor.

Yaşar Kemal kalitesinde harika bir köy romanı.

Aşk,zalimlik,töre,şiddet...ve alabildiğine sömürü!

Anlatımı sade, sürükleyici bir roman.

En başta ne olduğunu anlayamadığınız ama daha sonra ilerledikçe Yılmaz Güney kalitesini eşsiz bir şekilde hissedebileceğiniz nadide bir eser. Teşekkürler Yılmaz Güney..

Selimiye Üçlemsi kadar güzeldi, tavsiye ederim. Çirkin Kralı bir de yazarlığı ile tanımak isteyenler için tavsiye ederim.

Tadı damağınızda kalacak bir eser. Elinizden bırakmayacağınız gibi aklınızdan da çıkaramayacağınız, uzun süre kafanızın bir köşesinde yer edecek bir roman.

Emeğin, emekçinin, kadının, köylünün, yoksulun, çaresizin geçmişte nasıl sömürüldüğünü anlatsa da aslında günümüzde de hiçbir şeyin değişmediğini; eğer uyanmazsak, akıllanmazsak, direnmezsek gelecekte de aynı sömürünün farklı isimler altında devam edeceğini anlatan bir kitap.

Yaşanmışlarla, yaşananlara ve yaşanacaklara ışık tutan bir kitap.

Halil’de, Emine’de, Uzun Mahmut’ta, Kamber’de, Musa’da, Süleyman’da, Ali Osman’da ve kitabın diğer kahramanlarında hep bizden bir parça var.

Boynu büküklerin, sömürülenlerin, ömrü hiç edilenlerin kitabı.

Okurken nefes aldığımı unuttum . Çok akıcı ve inanılmaz bir roman . Mutlaka okunmalı .

Anadolu'daki ağalık sistemi, karın tokluğuna çalışıp ağalarını zengin eden köylülerin yaşamı, Remzi'nin okuma hırsı üzerinden anlatılan  eğitimin önemi, tarıma makinenin girmesi ile köylünün bir anda amaçsız ve işsiz kalmaya başlaması, kentleşmenin, tarımdan ziyade sanayileşmenin önem kazanmaya başlaması kitabın ana temasını oluşturuyor.
En yakın arkadaşı Hıdır'ın ölümü, Kamber'in oğlu Remzi'nin okuması için verdiği mücadele, horoz dövüşü ile Halil'in uyanışı beni en çok etkileyen bölümleriydi.

Boynu bükük öldü Ali osman, hıdır, çakal omar ve karısı en sonunda durmuş ağanın beyaz horozu...Ağaların zalimliği vardı tutmaların üstün de... zor yaşam şartları yenice de pamuk tarlaları yüzleri yanmış kadınlar, çocuklar boynu büküktü.. Halil ile eminenin sevdası aşkı amansız bir hastalık gibiydi hasanın ağanın oğlu selin emiyede kirletmişti... Hıdır halil ile sohbetlerinde hep bıçak kemiğe dayandı derdi gün geldi halil de düşündü bir şeyi fark etti, onun için de bıçak kemiğe dayanmıştı kopmuştu hayatta... sonunda eminiyi de yeniceyi terk etti kaçtı yeniceden... AĞALARIN ZALİMLİĞİ, KÖYLÜLERİN SEFİLLİĞİ, YOKLUK, ACI HEP ACI... BAŞ KAHRAMAN HALİL OLSA DA BENİM İÇİN KAMBERİN OĞLU REMZİYDİ ÇELİMSİZ ZAYIF BİR ÇOCUĞUN ONLARI İNSAN YERİNE KOYMAMALARI.. ANNE VE BABASINA DÖNÜP BEN OKUYACAM ADAM OLACAM SİZİ DE KURTACAM DEMESİ BENİ ÖYLESİNE UMUTLANDIRIYORDU Kİ.. REMZİNİN BABASI ALIP ŞEHRE GÖÇTÜLER HERKESİN OKUMASINI TAVSİYE EDİYORUM...