Kitap bir tablonun tasviriyle başlıyor. Aytmatov'un bunu özellikle yaptığını düşünüyorum. Belki bu tamamlanmamış tabloda, yarım kalmış hayatları, umutları ve hayalleri sembolize etmiştir. Ben bu tablo vurgusunun önemli olduğunu düşünüyorum. Zaten kitabın anlatıcısı Seyit de, Cemile ile Danyar'ı kitabın sonralarına doğru bir resimde birleştiriyor. Olaylar Kırgız Savaşı devam ettiği sırada geçiyor. Cemile'nin kocası Sadık yıllardır askerdedir. Cemile ve ailesi onu beklemektedir. Fakat Cemile bu bekleyişten yorulmuştur. Cemile bozkırın gülü, asi, gururlu, isyankar, deli dolu genç bir kadındır. Sadık askerden döndüğünde Cemile ve Danyar kaçmış aşka ve yeni bir hayata yelken açmışlardır. Muhteşem betimlemeler, yoğun bir anlatımla örülmüş güzel bir Aytmatov kitabı. Okumanızı salık veriyorum.