Ama Fareler Uyurlar Geceleyin Hakkındaki Yorumlar

Güzel bir öykü kitabıydı. Farklı bakış açıları için okunabilir

Alman yıkım edebiyatının iyi yazarı bence kapıların dışında kitabından sonra iyi bir kitap tavsiye ederim

Zorunlu asker olarak katıldığı İkinci Dünya Savaşı sırasında Rus cephesinde yaralanan, daha sonra da Nazi karşıtı görüşleri nedeniyle iki kez hapse atılan Wolfgang Borchert'ın savaş karşıtı öyküleri.

Çok merak ettiğim bir öykü kitabıydı. Yazarın Kapıların Dışında adlı kitabı çokça okundu, bunun da aynı ilgiye mazhar olacağını düşünüyorum.

Borchert, Alman edebiyatının klasiklerinden. Mutlaka okunmalı

Wolfgang Borchert, aykırı bir kalemdir.Eserleriin konusuyla, yapısıyla, işleyişiyle, kendisiyle. Bu yapıtı da iyi çevirlmiştir ve eser Türkçe'ye kazandırılmıştır. Teşekkürler...

Sert ve çok gerçekçi hikayeler. Savaş zamanlarına merakı olanlar için birebir kitap. Dil zaman zaman tekrara düşüyor ancak öykülerin gerçekçiliği insana her şeyi unutturuyor.

NECİP TOSUN BEY'İN LİSTESİNDEN.SANIRIM KENDİSİ KİTAP HEDİYE EDECEĞİ ZAMAN BU KİTABI HEDİYE EDERMİŞ HEP.

Alman yazarlar bir baska oluyor, siddetle tavsiye ederim

Kapitalizmin, ırkçılığın, faşizmin bir "fare" temsili üzerinde anlatıldığı müthiş bir eser... Kemirgen bir tür üzerinden, çocuğun ruhsal dünyasına bu sistemin etkisini anlatmış. Hayran oldum. Hayran. Fareler burjuvaları, tavşanlar da beyaz yakalıları temsil ediyor....

Aşıntı ;Bu zıvanadan çıkmış dünyada yeniden, dönüp dolaşıp sevmek istiyoruz!

Savaş ve yıkım edebiyatının en iyi kalemlerinden biri Borchert. Yazardan okuduğum 2. Kitaptı, tek kelimeyle bayıldım. Kitap öykülerden oluşuyor. Mutlaka okunmalı. Herkese öneririm.

Harika eser. Yazma eğilimi olan dostlar kesinlikle okumalı.

Son yıllarda okuduğum en başarılı öykü kitabı. Sahici insan, sıcacık insan. Bütün zaaf, korku ve ümitleriyle. II. dünya Savaşı atmosferini öyküde hissetmek isteyenlere... Bu arada eserin tercüme olduğuna inanamadım. Bu nasıl güzel bir tercüme...Kendi dilimde sanki!

cok beğenerek okumadım hatta sıkıcı biraz

Wolfgang Borchert'in 2. Dünya Savaşı sonrası savaş karşıtı edebiyatın manifesto niteliğindeki kitabı. Zevkle okuyabilirsiniz. Tavsiye ederim.

Öyküseverlerin kesinlikle okuması gereken etkileyici bir eser. Hacmine nazaran oldukça hızlı ilerleyen, kendini okutan öyküler barındırıyor.

Yeni okumaya başladım yorumlara bakarak almıştım.Çok beni etkilemedi ama bakalım okuyorum.

Çok etkileyici bir eserdi. Söylenecek söz bulamıyorum. Yazarın başka kitaplarını da listeme ekledim

neden daha once alip okumamisim dedim.

Mutlaka okunması gereken edebiyatçılardan biri Borchert. İkinci dünya savaşına katılmış, savaşın en hazin taraflarını görmüş biri. Hikayelerinde o yaşanmışlığı ve o içtenliği bulmak mümkün. Tavsiye ederim.

Bu yazarı mutlaka herkes okumalı.

Necip Tosun gibi öykü üstadı bir yazarın en sevdiği öykü kitabıdır. Yirmi altı yaşında hayata veda etmeseydi dünyanın en tanınmış yazarı olabilirdi. Muhteşem bir öykü kitabı

İçinde öyle öyküler varki anlatılır gibi değil 2 yılda böylesine müthiş öyküler yazıp genç yaşta ölmesi çok üzücü yaşasaydı kim bilir ne eserler bırakırdı geriye. Kitaptan ufak bir alıntı "Beni bu yaratıkla yalnız bıraktılar sonunda, her şeyden çok
korktuğum bu yaratıkla, kendi kendimle" size şukadarını diyeyim Stefan Zweig'ın eserlerini seviyorsanız buna 'bayılacaksınız' Her edebiyat severin okuması gereken çok satanlar listesine girmeyi gerçekten hak ettiğini düşünüyorum bu kitabın.

Müthiş bir klasik, henüz 26 yaşında hayata göz yuman Wolfgang Borchet için keşke daha fazla yaşayıp, daha fazla yazsaydı diyeceğiniz bir eser.

1.dünya savaşının etkisini üzerinden atamayan Almanya 2.dünya savaşını başlatır. milyonlarca insanın hayatının mahvolduğu korkunç bir savaş ve savaş sonrası Wolgang Borchert savaşa karşı tutumu ile hapis cezası almış ve sonrasında Rusya cephesine gönderilmiş savaş'ta yaralanmış savaş sonrasında yine tutuklu kalıp bu süreçlerde hastalanmasına rağmen yazmayı hiç bırakmayan yazar isviçre de tedavi gördüğü hastanede genç yaşta (26) yaşında gözlerini yumuyor.Savaş sonrasını,Hamburg'u,Elbe nehrini ve yaşayışı etkili bir dille okuyucuya sunmuş.Karahindiba,Ama fareler uyurlar geceleyin,Mayısta,Mayısta ötüyordu guguk,Şişifoş ya da dayımın garsonu öyküleri Bu bizim manifostumuz yazısı ile zirveye çıkıyor mutlaka dikkatli okunup düşünülmesi gereken bir kitap iyi okumalar