Psikanalitik öyküler konusunda eşsiz bir kalem Zweig. Kısacık sayfalara bir hayatı sığdırabiliyor.
Kısa ama her zamanki gibi kısa sayfalara doldurulmuş bir hayat var bu kitabında da.
Alıştığımız hayattan bir anda kopartılırsak nasıl bir buhrana kapılırız acaba? Bulunduğumuz mevki nedeniyle etrafımızda saygı, sevgi gösterenler bir anda yok olur kendimizi bambaşka bir dünyada bulursak ne hale gelebiliriz.
İşte Zweig çok güzel çıkarmış bunun portresini.
Hiçbir şey dolduramaz etraftaki şakşakçıların boşluğunu, hiçbir şey konamaz yerine etraftaki dalkavuklardan kalan boşluğa.
Gözden düşen bir saray kadınının, sürgün edildiği bir kasabada kendi kendine verdiği gerilim, dikkatleri tekrar üstüne çekme çabası.
Sonunda bu saray sürgünü kadın dikkatlerini üzerine çekmek için kendince mükemmel bir çare bulur ve....