Roman görünümlü bir eleştiri-felsefe kitabı denilebilir. Yani az sayfalı, bol içeriklidir.
Bir bankerin, arkadaşıyla arasında geçen ve çoğunlukla bankerin anarşizme dair söylemleri ile dolu bir sohbettir. Banker, anarşizm ile beraber zorbalığa, toplumsal kurguların adaletsizliğine, burjuva sınıfının ikiyüzlülüğüne ve yalanlarına dokunur. Hatta özgürlükçü grupların kendi içlerinde “benim dediklerimi yapın hepimiz özgür olacağız” diyenlerin dahi bir süre sonra aynı grup içindeki hem zorbalığı hem de özgürlük istemiyle olan tezatlığına dikkat çeker. Ve kısaca her türlü otoriteyi reddetmeyi anarşizm olarak tanımlar.
Ama ne var ki bankerin kendisiyle çeliştiği bir nokta vardır; toplumsal kurguyla savaşmak adına, para kurgusuna hükmetmek için paranın efendisi olmak gerektiğini vurgular ve zengin olmak için de hile, stokçuluk, haksız rekabet gibi her yola başvurmayı yani bir tür zorbalığı meşru görür. Ve adaletten dem vurur…
Artı eksi her yönü ile kitap aşkına okuyun derim. :))