Tüm hayatını İslami çalışmalara adayan Aliya İzzetbegoviç’in haksız mahkumiyetine gerekçe gösterilen kitabında İslam’ın müslümanlardan istediği yaşam tarzı, ahlakı ve Müslümanca gelişime yol gösteren bir rehber olmaktan ötesi yok. (Kitabın sonunda yer alan, Yugoslavya mahkemesine sunduğu tarihi savunma uğradığı haksızlığa karşı bir manifesto niteliğinde.)
İnançsız bilimin ateizme, bilimsiz inancın ise gericiliğe yol açtığını ileri süren ‘Bilge Kral’ deklarasyonunda müslümanların geri kalmışlığının, yoksulluğunun, birleşememesinin gerekçeleri olarak da İslami yaşantının müslüman coğrafyasında tam anlamıyla yaşanmamasını; eğitimsiz kalmamızı (hem dini eğitim hem pozitif bilimler), zengin-fakir ayrımının çok uç olmasını (lüks ve yoksulluğun bir arada olmasını), manadan çok ritüele indirgenen ibadetleri, faiz gibi İslamın katiyetle yasakladığı bir mefhumun yaygınlığı, zekatın hassasiyetle verilmemesi gibi konuları ele alıyor.