Yazarın en sevdiğim kitabı olmasıyla birlikte 1929 yılında basılmasına rağmen ne yazık ki okuyumca günümüz toplumunun bu konuda gelişme kaydetmediğini görüyorsunuz. Kadın sadece bir et parçası değildir. Namus ve ahlak kavramları ise sadece kadınlar için geçerli değildir. Kitap bize bir kez daha düşünmeyi bilenlerin sadece erkekler olmadığını, kadınların diledikleri gibi düşünebileceklerini ve düşünceleri farklı kaynaklara aktarılabileceklerini gösteriyor. Ayrıca 1929 yılından bu yana önyargılar, ego, bencillik ve küçümseme hemen her dönemde bulunduğunu ve bu duyguların farklı konularda farklı şekillerde kendini gösterdiğini bizlere bir kere daha hatırlatıyor.