Büyük savaşçı, usta komutan ama özel hayatında kafası ağır çalışan, kıskanç, onun bunun sözüne aşırı prim veren bir kahramanın Othello nun öyküsü.
Othello kahramandır, herkesçe beğenilir ama kusurlarının da farkındadır. Sürünün içinde bir kara koyun olarak görür kendini. Beyazlar arasında bir karadır. Cildinin siyahlığı yüreğine de vurur ve kendisini çok seven güzeller güzeli Desdemona nın neden kendisini sevdiğine de bir türlü akıl sır erdiremez.
Desdemona da başarısız bir karakterdedir çünkü sevdiği adama bu sevgiyi hissettiremez, inandıramaz. Kaldı ki Desdemona Othello nun dış görünüşüne ve hatta karakterine de değil, kahramanlığına vurulmuştu.
Gelelim Iago ya. Oyunun en karaktersiz ama bir o kadar da en insancıl karakteri. Kötü ve kötülüğünün farkında. Entrikacı. Yapacaklarının sonuçları onu hiç etkilemiyor. Bariz bir kötü adam. Temeli sağlam olmayan Othello Desdemona aşkını bir çırpıda savurup yerle bir ediyor.
Burdan da aşkın aynı zamanda güvenmek olduğunu anlıyoruz. Başkalarının sözlerine prim vermeden öncelikle kendine sonra da karşısındakine güvenerek sevmenin önemini kavrıyoruz.