Yazarın genç bir kızla mektuplaşmaları gerçekten içten ve samimi bir hayat dersi niteliğinde. Dili yalın, konular çeşitli başlıklar altında mektup formatında açıklandığından, okurken Tamaro'nun seslenişlerinin size de olduğunu hemen anlıyorsunuz. Yazar bu kitabında doğum, yaşam, ölüm ve Tanrı'yı, içinde bulunduğumuz şartların ve toplumların gölgesinde başarıyla sorgulamış bence. Eşyayı bir araç olmaktan ziyade amaç olarak algılamaya yüz tutan gelişmiş! toplumların ileri! insanlarına zorla tekrar tekrar okutulması gerektiğine inanıyorum. Hayatın zor ve acımasız olduğuna; çalışmanın, zamanın ve hayatın içindeki huzursuzlukların farkına varıp, neden sorularının yanıtlarını aramaya başlayanlar için eşsiz bir kaynak olabilecek nitelikte bir kitap. Vahşi kapitalizm ve günümüz asimile politikalarının, soylu ve sevgi dolu insanları, nasıl görünmez mengeneleriyle esareti altına alıp buzlaştırdıklarını harika bir gerçekçilik ve ortak payda ile anlatan nadir bir kitap bence.