Kitap, ilk bölümde İrlanda Cumhuriyet Ordusu lideri J.Connolly'nin idam sahnesiyle tüm gerçekliğini yansıtarak okuru içine çekiyor. Daha sonraki bölümlerde karşınıza çıkan felsefi dialoglarla düşündürücü etkiler yaratıyor. Ara sıra düşündüğünüz soruları su yüzüne çıkartıp tekrar onlarla boğuşmanıza neden oluyor. Wittgenstein'ın hayattan bıkmışlığı ve Russell'ın realist yorumları, gerçek hayattan izler taşıyan karakterleriyle anlatılmış ve romanın gerçekliğini arttırıcı büyük bir etkiye sahip. Ayrıca İrlanda'nın o dönemdeki durumu açısından da ilgi çekici bir kitap.