İsrail'in Beka Stratejisi ve Kürtler Hakkındaki Yorumlar

İngilizlerin ortadoğu dediği ama bize göre dünyanın merkezi olan bu bölgede tarihi yaşanmışlıklar şu an yaşanmakta olanalar ve gelecekte yaşanacaklara ışık tutacak müthiş bir kitap, piyasada fazla bulunmuyor olmasını anlamadım, ama siyonist bir el müdahale mi ediyor diye düşünmüyor değilim.

Ortadoğunun kaderine bir de bu pencereden bakmak lazım.

Türkiyade ki bölünmenin sonocunun nereye vereceğı hakkında bilmeyenler için baya bilgi veren bir kitap. Önce Kürdistan sonra BOP yani kısaca Böl, Parçala ve Yut bence herkes okumalı

Kitabın konusu itibariyle piyasadaki emsalleri kadar talep görmemesi üzücü bir durum. Hakettiği değeri bulamamış görünüyor. Son birkaç yılda Ortadoğuda yaşanan gelişmeler gözönüne alındığında yazarın verdiği bilgilerin ne derece doğru olduğu anlaşılıyor. Sitede satışı olmasada bulunduğu takdirde kaçırılmaması gereken bir kitap.

Şayet daha önceden bir şeye yeltenip başarısız olduysanız, aynı amacı 2. kez denerken temkin oranında artış gözlemlersiniz, değil mi? Mantıklı olan budur.

12. yy zamanları… Haçlı ordusunun ideolojilerini de sırtlayarak Kudüs’e doğru yol aldıkları zamanlar yani…

Amaç kutsal saydıkları Kudüs ve çevresine el koymaktı, taki karşılarına Selahaddin Eyyubi çıkanakadar. (Bkz: Hıttin Muharebesi) Sonuç haçlılar açısından hüsrandı…

20. yy zamanları. İsrail’in Talmud kaynaklı kurdukları Beka stratejisiyle Filistin’de terör estirdiği günümüz zamanları yani…

Başta da değindiğimiz gibi… Daha önceden bir denenmişlik ve sonucunda hüsran varsa ve aynı şey 2. defa denenecekse hüsran’ın nedenleri araştırılır temkin oranına ekleme yapılır ve tekrar bir denemeye yeltenilir. Evet, İsrail‘in yaptığı da aynen budur.

“ Eğer bir yerde geleceğe yönelik bir güven yoksa, insanlar geçmişe sıkı sıkıya sarılırlar. Bugün de biz devletimizin kırkıncı yıl dönümünü hararetle kutluyoruz, çünkü yetmişinciyi, altmışıncı, hatta ellinciyi de kutlayabileceğimizi garantileyecek kimse yok aslında (İsrail’in 1988 yılında düzenlenen 40.yıl hakkında bir parlamento üyesinin yaptığı yorumdan)”

Theodor Herzl adlı Avusturya’lı bir Yahudi gazeteci tarafından 19. yy’ın son yıllarında başlatılan “Siyonist” hareket ve İsrail’in resmi politikası haline gelen “Divide Et İmpera(Böl ve Yönet) ” mantığı bu temkinin somut göstergesidir.

Böl ve Yönet mantığının sebebiyse başlı başına Hıttin korkusundan başka birşey değildir. Bu politika da 1950'lerde şöyle şekillenmiştir:

1) Sömürgeilerle ittifak

2) Monarşilerin yaşatılması

Bu resmi ideolojiden yola çıkan yazar Kuzey Irak’taki Talabani ve Barzani hareketlerini sanıldığının aksine ABD’den öte İsrail’in desteklediğini yakın tarihteki gelişmelerle de destekler şekilde açıklayıp Türkiye’nin İsrail’le ideolojiler uğruna yakınlaşmasını son derece sakıncalı bulup; iç işlerle dış işleri birbirinden ayrı düşünmek gerektiğini söylüyor .

israilin ortadoğunun en belirgin ve etken devleti olduğunu, vadedilmiş toprakların bekası için iç çatışmaları, ayrılıkları körükleyen ve gerekirse düşmanla işbirliği yaptığını kürt ve su sorunu özelinde inceleyen yararlı bir kitap.

israil in çıkarları doğrultusunda, dini dayanakları doğrultusunda (talmut, halakha,hatanya...), kendi inanışları dışındaki insanları (goyim) nasıl dışladıklarını, onların topraklarına nasıl göz koyduklarını anlatıyor. Gayet açık ve sade bir anlatımla konuya hakim olmayan okuyucuları yönlendirebilecek bir kitap.

bence türkiyedeki bazı kürt gruplarının ve bölgedeki diğer kürtlerin(bölücü olanları) anlamak , onların hedeflerine ulaşmak için kimlerle iş birliği yaptıklarını,yüzümüze gülüpte bölücüleri bize karşı kullananları bilmek istiyorsanız mutlaka okuyun. Büyük ortadoğu projesinde bizim yerimiz ne? oyuncu myuuz piyon mu? içimizdeki işbirlikçiler kimler? bu soruları her türk vatandaşının bilmes gerekiyor,adımlarını iyi atabilmesi için.

kitapı okudum.israilin yine vaat edilmiş topraklar peşinde kostugu acık acık görünüyor..israil ne kadar saglam lobilerini anlatan bir kitap ve hıttın korkusunu unutamatıklarını ve bu korkuyla yasadıklarını anlatır.ugur mumcunun neden öldürüldüğünü acık acık bizlerle paylaşıyor yazar..barzanin yahui kürt oldugunu ve israille yakınlaşmasına dikkat cekiyor..

Bu kitaba kanımca gereken önem verilmedi. Oysa uluslar arası ilişkilerle, büyük ortadoğu projesinin gerçekte ne olduğu ile , İsrailin Lübnanı bombalamasının arka planı ile biraz olsun ilgilenenlerin kaçırmaması gereken bir kitap.
İsrailin bölgedeki kısa dönemli ve uzun dönemli amaçlarını ve bunun Türkiyenin çıkarları ile hangi noktalarda ters düştüğünü çok net anlatıyor. Referans verdiği kitapların da bazılarını karıştırdım ve onlar da okunmalı.
Ozellikle Paul Findley in Amerikada İsrail Lobisini anlattığı kitabı.

İsrailin ne kadar güvenilmez bir milletten oluştuğunu gösteren çok önemli bir kitap, ayrıca bence türkiyede herkesin, özellikle oyuna gelen bazı kesimlerin mutlaka okuyup ders alınması gereken konuları bu kitaptan öğrenebileceklerini düşünüyorum. yazarı tebrik ederim. Ayrıca ben hakkarı de bulundum. Birgün vatandaşın birine barzani ile talabani hakkında ne düşünüyorsun dedim. Adam bana barzani güvenilir adam ama talabani kaypaktır, sözünün eri, değildir dedi. bende niye dedim. ırak askerine teslim olursanız sizi salarız demişlerde askerler teslim olunca talabani hepsinin ayağına taş bağlamış ve dicleye atmış da barzani ırak askerine iyi davranmış ve salmışda, anlattıda anlattı. tabi bana inandırıcı gelmedi anlatılanlar.( ırak askerini ikiside öldürdüler hainler burda barzanı müslümanı öldürmez o molla oğlu vb şeyler empoze edilip taraftar toplaması sağlanıyor. ) bu kitapta, bu konuda geçiyor.israilin nerelerde cirit attığı belli. biz hala dost olmaya onlara yamanmaya çalışıyoruz. şiddetle kitabı tavsiye ediyorum.