Son dönemlerde karşı karşıya kaldığımız hem küresel hem de bölgesel sorunlar üzerine dikkat çekici bir araştırma. Aslında dinler tarihçiliği formasyonu daha yüksek gözüken yazarın bu çalışmada biraz daha serbest bir şekilde kalem oynattığı görülüyor.
Eser, küreselleşme söylemi, batı kültür ve medeniyetinin çoğulculuk yanılsaması, İslam Batı ve terör, fundamentalist ve reformist Yahudilik, mesihi bir hareket olarak Sabatayizm, Hıristiyanların Hz. İsa üzerine farklı yaklaşım ve çelişkileri, Moon kilisesi ve Türkiye, misyonerlerin görev alanları ile genel taktik ve stratejileri, dinler arası diyalog denen şeyin gerçek mahiyeti, İslam dünyasının geri kalmışlığı üzerine olmak üzere hem güncel hem de tarihsel boyuta sahip olan tartışma konularını sürükleyici bir üslupla ele alıyor.