Kell Kahinesi
Seri bitti, rahatladım ama böyle bir bitiş olamaz. Düalizmle alakalı bir şeyler yazacaktım, çok üşendiğim için yazamıyorum. Bu karanlık-aydınlık meselesini merak edenler Jeffrey Burton Russell'ın Şeytan'ına bakabilirler, Kabalcı'dan çıktıydı. Serinin olayı bu olduğu için bakın diyorum, teolojik felsefeyi merak edenler yani.
Kell'e gidiliyor, Cyradis'i alıyorlar yanlarına. Peşlerine bir kurt takılıyor ki her taşın altından bir şey çıktığı için bu kurtla ilgili sürprizler de düşünülünce çıkan şey pek sürpriz olmuyor. Çok sürpriz var.
Fiks son: İyi olan kazanır. Böyle bitiyor. Evren hakkında iki güzel bilgi var; biri cehennemin ayrı bir kainat olduğu bilgisi. O ifritlerin dünyası falan demek ki bizim dünyayla bir değil. Başka bir evren o. Bir de kainatta başka bir sürü dünyanın olduğunu, tanrıların oralara gideceğini öğreniyoruz. Bunlar bildiğimiz anlamda tanrı değil aslında, öyle olmayabilirler. Bunlar görevlendirilmiş ve süper güçlerle donatılmış varlıklar. Yine tanrıya çıkıyor hadise ama bildiğimiz manasıyla değil.
Sonuçta Garion'a, İpek'e, Ce'Nedra'ya, Polgara'ya, Belgarath'a, Beldin'e ve diğer dostlara veda ettik, seri bitti. Bir ayda binlerce sayfa okuduk, on kitabı tamamladık.