Hayatta Kalanlar huş ağaçlarının gölgesinde ziyadesiyle karanlık bir roman. Odakta, annelerinin ölümünden sonra vasiyetini yerine getirmek için yıllar sonra hayatlarını tümden değiştiren yazlık evde bir araya gelen üç kardeş var. Yaşanan büyük trajedinin ardından ilgiden mahrum büyümüş, dünyaya karşı yapayalnız bırakılmış üç kardeşin hem birbirleriyle hem de anne babalarıyla ilişkilerini okuyoruz. Gerilimden beslenen bir ilişki yumağının saldırganlık, şiddet ve acımasızlıkla kardeşlerin dünyasında yankı buluşuna satır satır şahit oluyoruz. Alex Schulman’ın hayatından enstantaneler taşıyan bu romanı karakterler ve olaylarla arasına bu derece duygusal mesafe koyarak kaleme alması çok cesur.
Aile dinamiklerinin kırılganlığı, büyümek, dönüşmek, yaralamak ve yaralanmak, affetmek ve affedilmek ama en çok da iyileşmek üzerine zarifçe kaleme alınmış okurunu paramparça eden bir iyileşme hikâyesi Hayatta Kalanlar.