1940'ların sonlarında, tapu memuru olarak çalışan Ali Ulvi birgün kendini cebren ve hile ile Hitler'in İstanbul mümessili olarak bulur. 2. Dünya savaşı bitmiş ama nasıl olmuşsa Hitler ölmemiştir. Türkiye'ye zeplinle indirilen Hitler ondan Naziler için taa Londra'ya ulaşan tüneller kazmasını istemektedir. Adamımız işin içinden sıyrılmaya çalıştıkça hem mecazen hem de gerçekten o çukurlara gömülür. Çok emek verilmiş, mizah ve tarihin ballı kaynaşması için ince ince işlenmiş hoş bir kitap. Bunun sonucu olarak bütün ağırlıklarından, çapaklarından kurtulmuş olarak gelen bu "novella" veya Mustafa Kutlu üstadın tabiriyle "uzun hikâye" bir saatte bitebilecek bir okuma, kahkaha şenliği. Felsefe doktoru bir yazardan her betimlemesi, cümlesiyle mütebessim bir övgüyü hak eden leziz bir ilk kurmaca, mizah edebiyatı eseri. Otobüste, havaalanında, dişçide sıra beklerken, metrobüste boş koltuk bulmuşken keyifle okunacak komik bir macera. Tavsiye etmeyip de ne yapayım?