Konu; alkolizm, şiddet, istismar, kullanılmışlık kısacası dipteyim sondayım depresyondayım babında derinlemesine psikolojik tahlillere son derece müsaitken, yazar Stuart tam tersine kuvvetli tasvirlere daayandırmış romanını. Bunu yaparken belki bir Türk olarak garipseyebileceğimiz bir halk ağzıyla konuşturmuş karakterlerini. Bu da kitaba son derece samimi bir hava katmış bence, ki burada çevirmen Duygu Akın ıda tebrik etmek gerek...
Bunların hepsini topladığınızda ortaya sanki “Glasgow 1980: Sefaletin er meydanı” diye bir belgesel çıkmış ...
Agnes, Shuggie, Leek derken Glasgow da az çekmemiş birader ...
Kolayca okunan, samimi ama bir o kadar da tiksindiren (hımmm, belki tiksinme aşırı oldu ama kitapta o kadar negatif olay var ki), zannımca aldığı 2020 Booker ödülünü hakkeden bir kitabın son düzlüğüne çıkmışken sende kürekleri namaste çekiyorsun kayıkçı ...
Yisâ !