Women’s Prize for Fiction ödülüne layık görülmüş bir kitap. Shakespeare’in Hamlet oyununun adını verdiği oğlu Hamnet’in vebadan ölümü üzerine kurulu olduğu rivayeti, bu yazarın ilham kaynağı olmuş gibi görünüyor. Yazar, Shakespeare gibi, bir oyun inşa etmiş, hatta bir sonet bile kaleme almış. İlk perdede şiddet ve sevgisizlik teması hakimken, ikinci perdede umut ve sevgi daha belirgin hale gelir. Son sahnede ise ölüm ve kayıp temasını sarıp sarmalayan bir şiirle final yapılır. Tüm bu unsurların üzerine biraz da büyü katılmış gibi.
Başlangıçta Shakespeare’in oğlu Hamnet’in hikayesini okuyacağımızı düşünüyoruz, ancak hayır. Yazar, bize Agnes'in hikayesini anlatmayı seçiyor. Agnes'in öyküsü, ormanın derinliklerinde sızan ışığa sığınmış çocukluğunun, yazgıları sezme yeteneğinin ve evlat acısının ağırlığını hissettiren bir hikaye.
Eğer tarihi kurguyu seviyorsanız ve zihniniz zorlu okumalara dayanabiliyorsa, sizi bu hüzünlü masal tadındaki romana götürecek.