Ehl-i Beyt Ahlakı Hakkındaki Yorumlar

Kübra nur Bayat
19.03.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kendini Peygamber'de (s.a.a) ve Ehlibeyt (a.s.) da bulmak isteyenlere...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-1704566
21.03.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kendini Peygamber'de (s.a.a) ve Ailesi (a.s.) da bulmak isteyenlere...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
S Fırat
31.01.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Hikmet ehli için çok önemli ve güzel bir kitap.Başucu kitaplarından.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Hüseyin Akgöl
06.01.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Dünya ömrünün geçen günü,hikmet sahibi bir eğiticidir.içinde bulunduğun gün ise,veda etmek üzere olan bir arkadaştır;yarına gelince,onunla ilğili olarak elinde sadece bir umut vardır. ( sayfa 240 )
beğenerek okuduğum bir kitaptır.gönül rahatlıgıyla tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
manasa 18.09.2013
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Tekrar tekrar okuyup, kalbinize ve ruhunuza özümseyeceğiniz ve her okuduğunuzda kendinizi hesaba çekeceğiniz bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
AYNADANYANSIYANLAR 18.10.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Büyük arif Muhyiddin b. Arabî hazretleri (k.s) demiştir ki: “Allah Resûlü (s.a.v), Allah Teâlâ’nın emriyle bizden yakınlarına muhabbet etmemizi istemiştir. (Şûrâ/23) Bundan sonra bir mümin Hz. Peygamberin (s.a.v) bu talebim kabul etmezse, yarın kıyamet gününde ona hangi yüzle bakacak ve onun şefaatini nasıl umacaktır?”

Allah Teâlâ, müminlere Resûlü’nün sevilmesini farz kıldığı gibi onun parçası olan ve kendisine inanan yakınlarının da sevilmesini, bu şekilde Peygamber’in (s.a.v) sevindirilmesini istiyor. Bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:

“Resûlüm onlara de ki: Ben bu davetime karşılık olarak sizden bir karşılık ve ücret beklemiyorum; sadece yakınlarıma sevgi göstermenizi istiyorum.” (Şûrâ/23)

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz, Hz. Ali’ye hitaben: “Yâ Ali, seni ancak mümin olanlar sever; sana ancak münafıklar buğzeder.”
buyurmuştur.( Müslim, iman, 131; Tirmizî, Menâkıb, 20; Nesâî, iman, 19.)

Allah Resûlü (s.a.v), Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.a) için, “Bunlar benim evlâdımdır; evlâdımın çocuklarıdır. Allahım! Ben onları seviyorum, sen de sev. Allahım, onları sevenleri de sev!”
diye duâ etmiştir. (Tirmizî,Menâkıb, 50; Beğavî, Mesâbihu’s-Sünne, IV, 194. (No: 4829))

İmam Şafiî (rah.) başka bir sözünde Ehl-i Beyt sevgisinin farz olduğunu şöyle dile getirir:

“Ey Resûlulllah’ın Ehl-i Beyti! Sizi sevmek bize farzdır. Allah indirdiği Kur’an’da böyle emretmiştir. Size salât okumadan namaz kılanın namazının kabul olmaması, sizin için en büyük bir övünç kaynağıdır ve bu size kâfidir.” (Muhammed Afif ez-Za’bî, Divânu’ş-Şâfii, 72)

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz, Ashâb-ı kirâmı ve ümmetim Ehl-i Beyt’in hukunu iyi koruma konusunda şiddetle uyarmıştır:

Zeyd b. Erkam (r.a) anlatıyor: Allah Rasûlü (s.a.v), Mekke ile Medine arasında Hummen denilen suyun başında bir hutbe verdi. Allah’a hamd, sena ve zikirden sonra şöyle buyurdu:

“Ey insanlar! Dikkat ediniz; ben bir beşerim. Rabbimin ölüm elçisinin gelmesi ve benim ona icabet edip aranızdan gitmem yakındır. Sizlere hukuku ağır iki kıymetli emanet bırakıyorum. Birincisi Allah’ın Kitabı’dır. Onda nur ve hidayet vardır. Allah’ın Kitabına sımsıkı sarılın. Onunla meşgul olun, onu öğrenin, öğretin; hükümlerini anlayın. İkinci emanet Ehl-i beytimdir. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. ” Zeyd b. Erkam’ı dinleyenler arasında bulunan Husayn b. Sebre,

“Ey Zeyd, Rasûlullah’ın (s.a.v) zevceleri de Ehl-i Beytten midir?” diye sordu, Zeyd (r.a),

“Tabi ki Efendimizin hanımları da Ehl-i Beyttendir. Fakat Rasûlullah’ın (s.a.v) haklarının korunmasını istediği Ehl-i Beyt, kendilerine sadakanın haram olduğu kimselerdir” dedi. Husayn,

“Onlar kimdir?” diye sorunca Zeyd b. Erkam (r.a),

“Ali’nin ailesi, Akîl’in ailesi, Cafer ve Abbas’ın âilesidir” dedi. Husayn,

“Bunlara sadaka haram mıdır?” diye sorunca, Zeyd (r.a),

“Evet” dedi. (Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 36; Nesâî, Sünen-i Kübrâ, Menâkıb, 9.)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (27)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla