Dünyanın yedi harikası sizleri bekliyor…
Hep günümüz koşullarını düşünerek yorumladığımızda bunlar nasıl olur; Yüzyıllar önce bunları nasıl yapmışlar; yok canım bu kadar da olmaz diyerek gezdiğimiz antik kent kalıntıları, günümüze zamanın tüm yıpratıcı gücüne karşı bir şekilde ulaşmış uygarlıkların izleri… Tarihin, bir şekilde MÖ ve MS diye genel geçer bir ayrımı önümüzde var. MÖ den günümüze yansıyan, dönemin gözlemci ve düşünürlerince oluşturulan, çeşitli yazılı kaynaklardan edinilmiş “yedi harika” yapıtın tarihsel kökleri ve zamanla listedeki yapıt isimlerinin güncellenmeleri üzerine, okurun önüne bilgi veren güzel bir çalışma çıkarmış Kai Brodersen. Kendisi antik dönemle ilgili birçok çalışması olan bir bilim insanı.
“Dünyanın Yedi Harikası”; bana “Dev Yapılar” adını taşıyan bir belgesel dizisini izlediğimde hep aklıma takılan, dünyanın değişik coğrafyalarındaki uygarlıkların izlerini ve günümüze ulaşanlarındaki muhteşemlikleri hatırlattı. İçindeki kaynakça, çalışmanın zengin bir birikimden süzülerek kitaplaştığını bize gösteriyor, ayrıca.
“Piramitler’in yalnızca yazları öğle saatlerinde gölgeleri görünmemektedir; buna rağmen daha sonra oluşturulan dünya harikalarının birçok listesinde (bkz. 9. Bölüm) Piramitler’in şöhretinin yer almasının tek nedeni, aslında hiçbir zaman gölgelerinin yere düşmemesi olarak kabul edilmiştir!” (s.32)
“Burada (Babil Surları anlatılıyor) hemen, hendekten çıkan toprağın ne amaçla kullanıldığını ve surun nasıl inşa edildiğini de eklemem gerekir. Hendek kazılırken çıkarılan topraktan hemen tuğlalar kalıplandırıldı ve yeteri kadar tuğla şekillendiğinde fırınlarda pişirildi. Daha sonra harç olarak sıcak asfalt kullanıldı, her otuz kat tuğladan sonra üzerlerine bir hasır serildi ve böylelikle öncelikle hendeğin surları, sonra surların kendisi de aynı şekilde inşa edildi.”(s.40)
Çalışmanın tamamında benzer bilgiler dikkatinizi çekecektir. Kitaplığınızda size eşlik edecek güzel bir çalışma. Öneriyorum.