"Çağdaş medeniyet, kadını doğum ve üremeden uzaklaştırmak için birtakım sebep ve vasıtalar meydana getirmiştir.
İnsanlarda maddi düşünüş (akıl), cemiyetteki her fertte gücünün erişemiyeceği refah ve saadeti, mal ve mülkü kendi nefsi için hazırlamayı isteyen bir egoizma doğurdu. Artık o, kazanç vasıtası olarak seçtiği şeylerde kendisinden başkasının velev ki, babası, anası, kız kardeşi, oğlan kardeşi veya oğlu olsa bile- hakkı olmasını istemez. Zenginler, mal ve mülk sahipleri, zengin olmaları ve nefislerinin rahat etmesi için sayılamıyacak kadar yollar ihdas etmişlerdir. Orta ve aşağı tabakanın fertleri onları, zenginlikleri ile kibirlenir gördüklerinde içlerinde onlara karşı bir kin beslemeye başladılar.
Bunun neticesi olarak bugün, kibirlenme vasıtası moda ve zenginliğin tezahürü konfor, hayatın lüzumu ve esasları sanılan lüzumsuz ihtiyaçları doğurmuştur. Hatta halk tabakası bile, umum hayat seviyesi yüksek olduğundan bu zaruri olmayan ihtiyaçları temin etmeden hayatın mümkün olamayacağına inanmışlar, evlatları ve hanımları için geçim vasıtalarının hazırlanmasında kefil olduktan sonra şahsi arzularının tahakkukun muhal olduğunu zannetmişlerdir."
Bu vehametin bariz halini ve örneklerini yakînen tanımak isteyenler, Mevdudî gibi bir alime kulak vermelidirler.
Bu olay, gayrı meşru ilişkilerin, fuhşun yayılmasına müsebbibdir. Kitabın bir yerinde şunlar söylenir:
"Tarih ve sosyoloji bilgini Dr. Suruken Amerika’da gayri meşru cinsi münasebetlerin istatistiki bir tablosunu veriyor ve açıkladığı bu tehlikeli duruma üzüldüğünü bildiriyor.
Evlilikten önceki gayri meşru ilişkiler:
Erkekler, % 27 den 87 ye kadar
Kadınlar, % 7 den 50 ye kadar
Evlilikten sona gayri meşru ilişkiler:
Erkekler, %10 dan 45 e kadar
Kadınlar, % 5 den 26 ya kadar
Günah çocukları:
1927 senesinde her bir kişiye 28 çocuk, yani binde yirmisekiz.
1948 senesinde her bir kişiye 38.7 çocuk yani binde otuzsekiz onda yedi.
Senelik çocuk düşürme hadisesi 33.000 den 100.000 e kadardır."
Okumak için beklemeye ne hacet!